GirişPrognozun çok kötü olduğu hasta grubunda yaşamın devamı için gerekli tedavilerin verilmemesi veya verilmiş tedavilerin bırakılması olarak tanımlanan "yaşam desteğinin durdurulması" (withhold) ve "yaşam desteğinin kesilmesi" (withdraw) ülkemiz için kullanılan tabirler olmasa da özellikle son dört dekatta batı medikal literatürüne girmiş, tüm dünyada yoğun bakımlarda yaygın kullanılan, yoğun bakım çalışan-larını zorlayan işlemlerdir (1). Ülkeler arasında ve ülke içinde farklılıkla-rın olması nedeniyle, bu konuda batılı ülkelerle Asya arasında hekimlerin yaklaşımlarında farklılıkların olabileceği hipotezi ortaya atılabilir. Bu çalışma Asya ülkelerinde ve bölgesinde kritik hasta yönetiminde yer alan hekimlerin güncel uygulamalarını açıklamak ve ilişkili faktörleri değerlendirmek amacıyla tasarlanmıştır (2).
Gereç ve YöntemlerBu çalışma, Asya'da 16 ülkede erişkin hastaların invaziv mekanik ventilasyon ile izlenebildiği yoğun bakımlarda hasta sorumluluğu alan hekimlere uygulanan bir anket çalışmasıdır. Çalışmacılar Nisan 2010'da anketi geliştirmişlerdir. Ağustos 2010'da hedef katılımcılarla benzerlik gösteren 14 yoğun bakım uzmanı üzerinde duyarlılık testi için validasyon değerlendirilmiştir. Ankete son hali Kasım 2011'de verilmiştir ve cevaplar 5 puanlı Likert ölçeği ile sıralanmıştır.Sorularda, kardiyopulmoner resüsitasyonu (KPR) da içeren yaşamı sürdürücü tedavilerin durdurulması ve kesilmesi test edilmiştir. Hasta ve yakınlarıyla olan iletişimin etkili olup olmadığı incelenmiştir. Karar verme noktasında etkili olabilecek lokal politikalar ve legal risk algıları test edilmiştir. Daha önceki anketlerde kullanılan iki vaka senaryosu adapte edilerek batılı hekimlerin cevaplarıyla karşılaştırma yapılmak istenmiştir. İlk senaryoda, prognozun son derece kötü olduğu durumdaki pratik uygulamayı ve davranışları anlamak amaçlanmıştır. İkinci senaryoda ise, ailelerin veya yakınlarının görüşlerinin yaşam sonu pratiğindeki etkilerini anlamak ve katılımcıların 3 hipotetik durumda yönetimlerini modifiye edip etmedikleri test edilmek istenmiştir. Katılımcılara şifreler verilerek online olarak Mayıs-Aralık 2012 tarihleri arasında anketi doldurmaları istenmiştir.Kategorik değişkenler oran olarak ifade edilmiştir. Likert skalasın-dan cevapları dikotomize etmek için "güçlü katılan/katılan", "ne katılan ne de katılmayan/katılmayan/güçlü katılmayan" dan ve "neredeyse her zaman/sıklıkla", "bazen/nadiren/neredeyse hiçbir zaman" dan ayrılarak kategorize edilmiştir. Dünya Bankası ve Dünya Sağlık Örgütü verilerini kullanarak ekonomik faktörlerin etkisi çalışılmak istenmiştir. P değeri <.05 istatistik olarak anlamlı kabul edilmiştir.
BulgularDavet edilen 785 yoğun bakımdan 466'sı cevap vermiş (%59,4), 2460 hekimden ise 1465'i anketi yanıtlamıştır (%59,6). Prognozu çok kötü hastalar için neredeyse her zaman veya sıklıkla katılımcıların %70,2'sinde yaşam sürdürücü tedavilerin alıkonduğunu, %20,7'sinde kesildiğini ve %2,5'inde ise ölüm gerçekleşene kadar yüksek doz barbitürat veya morfin verildiğini belirtmişler. Cevaplayıcılardan %74,5'i t...