Bu çalışmada, toplumumuzda hastaların tercih ettiği yatış pozisyonlarının karpal tünel sendromu (KTS) oluşumuna olası katkısı araştırılmıştır. Yöntem: Kliniğimizde KTS nedeniyle opere edilen 157 ardışık erişkin hasta ile çalışma grubu ve hiç yakınması olmayan sağlıklı 178 erişkin gönüllü ile kontrol grubu oluşturuldu. Her iki grupta yaş, cinsiyet, gebelik sayısı, ek hastalıkları, düzenli kullandıkları ilaçlar, meslek, en çok tercih ettikleri yatış pozisyonları (baş, vücut, kollar, bacaklar) ve elin ya da kolun başın/vücudun altında olup olmaması sorgulandı. Ayrıca KTS hastalarının yakınma süresi, gecede KTS yakınmalarına bağlı olarak kaç kere uyandıkları, hangi elinden opere olacağı ve elektromiyelografi (EMG) sonucundaki KTS şiddeti not edildi. Bulgular: Ameliyat edilen grupta yaş ortalaması daha yüksekti. Kadınlar KTS için daha riskli bulundu. Diyabet (DM), hipertansiyon (HT), hipotiroidi hastalarında KTS oranı daha fazla görüldü. Sedatif ilaç kullanımı ve meslek ile KTS arasında ilişki kurulamadı. Gebelik sayısında artış KTS için risk faktörüydü. Hastaların EMG sonuçlarında %22'sinin orta, %60'ının ağır ve %18'inin çok ağır şiddette KTS olduğu görüldü. Baş, kollar ve bacakların pozisyonu KTS için risk faktörü değildi. Gövdenin KTS hastalarında etkilenen elin tarafına doğru yan yatar şekilde olduğu belirlendi (p=0.009). Ayrıca hastaların elinin ya da kolunun, başın veya vücudun altında kalması KTS için belirgin risk faktörü idi (p<0.0001). Yatış pozisyonu ile KTS şiddeti arasında ilişki bulunmadı. Sonuç: Uyku sırasında yan pozisyonda yatmak ve el ya da kolun baş veya gövdesinin altında olması KTS için risk faktörü olarak bulundu