Prévenir le cyberharcèlement en France et au Royaume-Uni : une tâche impossible ?

Abstract

À travers une étude comparative entre les sites de prévention français et anglais, il s’agit dans cet article de comprendre comment le cyberharcèlement est appréhendé par les divers acteurs tant officiels que non officiels. Après avoir évoqué dans une première partie l’influence de Dan Olweus dans la conceptualisation de ce phénomène, une analyse des discours véhiculés par les sites préventifs en question est proposée : l’objectif est de voir en quels termes est décrite l’humiliation sur Internet en vue de sensibiliser les citoyens à de tels dangers. Enfin, une discussion des limites des mesures préconisées dans les deux contextes nationaux fait l’objet d’une troisième partie.

Dijital Ortamda Sapkınlık: Siber Zorbalık

“…Siber zorbalık, toplumda iletişim teknolojileri kullanan her bireyin deneyimleyebileceği bir risk olsa bile, böylesine eylemlere çocuklarda ve gençlerde daha sık rastlandığı gözlenmektedir. Bu kategorilerin bilgi ve iletişim teknolojileri ve sosyal medyayı hummalı bir şekilde kullanmaları, onları bu tür sanal saldırıya daha açık ve korunmasız kılar (Berg, 2014: 1;Dilmaç Kocadal, 2019). Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU)'nin istatistikleri, gelişmekte olan ülkelerde 15-24 yaş www.turkishstudies.net/social grubundaki gençlerin yüzde 65'i, gelişmiş ülkelerde ise yüzde 94'ünün çevrimiçi olduklarını gösterir.…”

“…Dijital dünyada mevcut olan ve artan bu riskler, çeşitli toplumlarda, araştırmacıların dikkatini çekmiştir. Bu bilimsel çabalarda, İnternet'teki saldırıları anlamak, türlerini analize etmek hedeflelenen ilk objektif olsa bile, daha sonra bu sanal problemleri çözmeye yönelik bir takım programların (Donegan, 2012: 40 ), farkındalık kampanyalarının (Dilmaç & Kocadal, 2019) ve siber zorbalık hakkında halkı bilgilendirme amaçlı resmi web sitelerinin gelişmesine de yol açmıştır.…”