Prospective evaluation of blood cultures in a Turkish university hospital: epidemiology, microbiology and patient outcome

Abstract

The aims of this prospective study were to: (1) determine the rate of blood culture contamination; (2) describe and compare the epidemiologic, clinical and microbiological characteristics of hospital- and community-acquired bloodstream infections; and (3) determine the mortality resulting from bloodstream infections. The rate of true bacteremia was 12.1%, and 10.7% of cultures were contaminated. Of the 567 episodes of bloodstream infection, 73.4% were hospital-acquired, and 26.6% were community-acquired. The most commonly isolated microorganisms were staphylococci (44%, methicillin resistant 69.4%), enterococci (15%) and Escherichia coli (12.5%) in hospital-acquired episodes, and Brucella spp. (21.9%), E. coli (19.2%) and Staphylococcus aureus (14.6%, methicillin resistant 9.1%) in community-acquired episodes. While the overall mortality rate was 25.4%, death attributable to bloodstream infections was 16.6% in hospital-acquired episodes and 13.9% in community-acquired episodes. The highest mortality occurred in patients with bacteremia due to Pseudomonas aeruginosa (37.5%) in hospital-acquired episodes, and in patients with bacteremia due to Streptococcus pneumoniae (50%) in community-acquired episodes. Underlying diseases, severity of illness, presence of bladder catheter, previous use of antibiotics, tracheal intubation and adequacy of treatment were found to be significantly associated with death.

Ten-year surveillance of invasive Streptococcus pneumoniae isolates in central Turkey prior to the introduction of a conjugate vaccine

“…Despite the availability of potent antimicrobial therapies and vaccines for pneumococci, infections result in a high mortality rate among several different age groups [1]. In the central region of Turkey, S. pneumoniae is the most frequently isolated bacteria in communityacquired bloodstream infections and the rate of death attributable to pneumococcal sepsis approaches 50% in adults [2]. The majority of invasive pneumococcal diseases are linked to a limited number of serotypes, the prevalence of which varies from country to country.…”

Antimicrobial Susceptibility and Microorganisms Isolated from Blood Cultures of Hospitalized Patients in Intensive Care Units

“…Yetersiz antimikrobiyal tedavi klinik olarak önemli patojenlerin antibiyotik direnciyle yakından ilişkilidir. Bu problemin asıl nedeni ise multifaktoriyaldir ve antimikrobiyal ajanların uygunsuz kullanımı sonucu selektif baskıyı içerir, birçok hastane kullanılan geniş spektrumlu antimikrobiyal ajanları gereksiz stoklar ve diğer bir kısmının ise dirençli hastane florasından dolayı oluşan problemleri mevcuttur (1)(2)(3)(4)(5).…”

“…Çalışmamızda Staphylococcus aureus'da metisilin direnci %60,4, koagülaz negatif stafilokoklarda ise %65,7 olarak saptanmıştır, vankomisin direncine ise rastlanmamıştır. Ülkemizde yapılan çalışmalarda da metisilin dirençli ve duyarlı suşlarda vankomisin direncine rastlanmamıştır (2,14,15,18). Stafilokoklarda metisilin direncinin belirlenmesi hastaların tedavisinin doğru yönlendirilmesi açısından çok önemlidir.…”

“…Tıptaki gelişmelere rağmen hastane enfeksiyonları halen tüm dünyayı ilgilendiren önemli bir sorundur. Kan kültürü, kan dolaşımı enfeksiyonlarının tanımlanmasında çok önemlidir ve kan dolaşımı enfeksiyonları yüksek mortalite ile seyretmektedir (1)(2)(3)(4).…”

“…Genişlemiş spektrumlu beta laktamazlar (GSBL) ve AmpC gram negatif bakteriler arasında, metisilin dirençli Staphylococcus aureus ve keza vankomisin dirençli enterokok, gram pozitif bakteriler arasında kullanılan antibiyotiklerin çoğuna karşı dirence neden olan majör dirençli fenotiplerdir (1)(2)(3)(4)(5). Etkenin hızla üretilmesi, tanımlanması ve yayılımının engellenmesi hasta için hayati öneme sahiptir.…”