Toplumun her kademesinde deneyimlenen kültürel çeşitlilik, farklılıkları tanıma ve ötekinden öğrenme gibi fırsatlar sunmakla birlikte, bir arada yaşama zorunluluğundan kaynaklanan çeşitli uyum sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Sosyal yapıda meydana gelen çeşitliliğe dayalı farklılıklar, özellikle eğitim, sağlık, sosyal hizmetler gibi alanlarda oluşan yeni yapıya duyarlı olmayı ve uyum politikaları geliştirmeyi gerekli kılmaktadır. Yüzyıllardır kültürel çeşitlilikle bir arada yaşama deneyimine sahip olmasına karşın Türkiye, özellikle son on yılda yaşanan mülteci göçleriyle bir arada yaşamayı yeniden öğrenme ihtiyacı duymaktadır.
Göçmen öğrencilerle beraber oluşan çokkültürlü sınıf ortamlarında karşılaşılan güçlüklerin tespitine yönelik çok sayıda araştırma yapılmaktadır. Bu çalışmalar, göçmen öğrencilerin uyum sorunlarını, belirli dersler ya da bu derslerin kazanımları ile ilgili deneyimlerini, göçmen öğrenciler ile yerli öğrenciler arasındaki sorunları, öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin göçmen öğrencilerin eğitimi ile ilgili tutum ve deneyimlerini tespit etmeye odaklanmaktadır. Bu araştırmalarda tespit edilen sorunların çözümüne yönelik eğitim politikası yapıcılarına, okul yöneticilerine, öğretmen yetiştiren kurumlara ve öğretmenlere çeşitli öneriler sunulmaktadır. Önerilerde, eğitim öğretimin her aşamasında kültürel çeşitliliğin bir olgu olarak kabul edilmesi ve kapsayıcı bir şekilde ele alınması gerektiği vurgulanmaktadır. Ancak çokkültürlü eğitim ortamları için ders uygulamaları ve bunların değerlendirilmesini amaçlayan çalışmalara yeterli ilgi gösterilmemiştir. Bu çalışmanın sadece sorunların tespitiyle kalmayıp çözüme yönelik uygulama önerisi geliştirmesiyle literatüre katkı sağlaması beklenmektedir.
Kültürel çeşitliliğin var olduğu eğitim ortamlarında, uzlaşı ve barış kültürünü inşa ederek bir arada yaşamı mümkün kılmak için kültürlerarası eğitim etkili bir yaklaşım olarak değerlendirilmektedir. Kültürlerarası eğitim, kültürlerin yan yanalığının ötesinde birlikte öğrenmeyi ve birlikte yapmayı mümkün kılacak etkileşimsel eğitim ortamlarını teşvik etmektedir. Böyle bir öğrenme deneyiminden elde edilen kazanımların okuldan yaşamın diğer alanlarına taşınması ve böylece birlikte yaşamın desteklenmesi beklenmektedir.
Çokkültürlü eğitim ortamları için uygulama önerilerine duyulan ihtiyaç dikkate alındığında, bu çalışma göçmen ve yerli öğrencilerin bir arada yaşam ile ilgili karşılaştıkları sorunlara eğitim alanından çözüm önerileri geliştirmeyi amaçlamaktadır. Lise düzeyinde göçmen ve yerli öğrencilerden oluşan bir grupla yürütülecek kültür ve toplumsal uyum temalı derslerin öğrenciler üzerindeki etkisini tespit ederek bu amaca ulaşmak hedeflenmiştir. Göçmen ve yerli öğrencilerin bu dersleri nasıl deneyimlediklerini tespit etmek ve uzlaşı ve barış kültürü ile birlikte yaşam becerisini temele alan bir kültürlerarası bir eğitim uygulaması için kazanım listesi oluşturmak çalışmanın alt amaçlarını oluşturmaktadır.
Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseni ile yürütülmüştür. Lise düzeyinde 7 yerli ve 7 göçmen öğrenciden oluşan bir çalışma grubunun birlikte eğitim aldığı bir öğrenme ortamı oluşturularak, kültürlerarası eğitim yaklaşımına uygun yaratıcı drama temelli eğitim uygulamaları düzenlenmiştir. Her biri 80 dakika süren toplam 8 oturumluk öğrenme sürecinin ardından öğrencilerin bu eğitim deneyimlerine ilişkin değerlendirmeleri odak grup görüşmeleri yoluyla tespit edilmiştir. Ulaşılan veriler içerik analizi tekniğine göre temalandırılarak analiz edilmiştir. Ulaşılan bulgular katılımcıların bilgi, beceri, tutum ve davranış düzeyinde; çeşitliliği kabul etme, belirsizliği tolere etme, empati, açıklık, keşfetme, etkileşim ve esneklik yetkinliklerini kazandıklarını ve bunların pozitif bir barış kültürü içinde bir arada yaşamaya dönük becerilere işaret eden kültürlerarası yetkinliklerle paralel/uyumlu olduğunu göstermiştir.
Çalışmada göçmen ve yerli öğrencilerin sorunlarının tespit edilmesinin ardından sorunların çözümü için geliştirilmiş bir programın uygulanması ve uygulamaya dönük deneyimlerin değerlendirilmesinin yapılmış olması; çözüme dönük uygulamaların geliştirilmesi ve çoğaltılması, kültürel çeşitliliğin var olduğu öğrenme ortamlarında tüm öğrencilerin eğitim alma haklarının yerine gelebilmesi ve eğitim ortamlarının kalitesinin artması açısından önemlidir. Çalışmanın bulguları, eğitim ortamlarının ve uygulamalarının kültürlerarasılığa imkan verecek şekilde düzenlenmesinin uyum sorunlarının sebebi olarak gösterilen dil engeli ve ön yargılara dönük öğrenci tutumlarını gözden geçirme imkanı sunduğunu, ayrıca öğrencileri empati ve açıklığa karşı motive ettiğini ortaya çıkarmıştır. Bu sonuç kültürlerarası yaklaşımın uyum kültürü inşa etmede etkili olabileceğini göstermiştir.