Uluslararası göçün en önemli sonuçlarından birisi ülkeler arası işgücü akışkanlığıdır. Uluslararası göçün niteliği ve göç edilen ülkenin iktisadi, sosyal ve kültürel yapısı, yer değiştiren işgücünün etkisini olumlu veya olumsuz yönde belirleyebilmektedir. Söz konusu işgücü akışkanlığı nedeniyle ortaya çıkması muhtemel sorunların ulusal mevzuat ile çözümlenmesi tam olarak mümkün olmayabilmektedir. Bu noktada uluslararası sözleşmeler etkin bir role sahiptir. İşgücü hareketliliği sonucunda uluslararası düzeyde çözüm bulunması ve hak kayıplarının önlenmesi gereken hususlardan birisi de sosyal güvenliktir. Türkiye ile Balkan ülkeleri arasında tarihi ve coğrafi açıdan önemli bir bağ bulunmaktadır. Dolayısıyla bu ülkeler arasındaki işgücü akışkanlığının boyutunun ortaya konulması ve imzalanmış ikili sözleşmelerin değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Mevcut durumda Türkiye, Balkan ülkelerinden Bosna Hersek, Arnavutluk, Makedonya, Karadağ, Sırbistan, Hırvatistan, Romanya ve Macaristan ile ikili sosyal güvenlik sözleşmesi imzalamıştır. Makalemizde, ilk defa bir akademik çalışmada, Türkiye’nin Balkan ülkeleri ile olan işgücü akışkanlığı temelindeki ilişkileri ve sosyal güvence işbirlikleri değerlendirilmiştir.