ÖZETAmaç: Çalışma, yaygın anksiyete bozukluğu (YAB) olan hastalara uygulanan bilişsel yaklaşım temelli hemşirelik uygulamasının, hastaların tedaviyle ilgili otomatik düşüncelerine etkisini belirlemeyi amaçlayan kontrol gruplu, önson-test ile izleme ölçümlü müdahale tipi (yarı deneysel) bir araştırma olarak yürütüldü.
Gereç ve Yöntem:Çalışmanın örneklemini, YAB tanısı almış ve ça-lışmayı kabul eden 20 kişi çalışma grubu ve 20 kişi kontrol grubu olmak üzere 40 hasta oluşturdu. Çalışma grubundaki hastalarla 45'er dakikalık altı görüşme yapıldı. Kontrol grubunda olan hastalara ise bir girişimde bulunulmadı. Her iki gruba da ilk görüşme, son görüş-me ve bir ay sonraki izlem görüşmesinde kişisel bilgi formu, otomatik düşünceler ölçeği, özetkililik-yeterlilik ölçeği, tedavi ile ilgili otomatik düşünceler ölçeği ve beck anksiyete ölçeği uygulandı. Verilerin değerlendirilmesinde Mann-Whitney U-testi, Wilcoxon işaretli sıralar testi ve Friedman testi kullanılmıştır.
Bulgular:Çalışmada bilişsel yaklaşıma dayalı hemşirelik uygulamasının, hastaların tedavi ile ilgili otomatik düşüncelerinin ve otomatik düşüncelerinin sıklığında azalma sağladığı, anksiyetenin azalmasına ve özyeterlilik puanlarının artmasına katkı sağladığı görüldü.
Sonuç:Bilişsel yaklaşıma dayalı tedaviye uyum ile ilgili hemşirelik uygulamasının hemşirelik uygulamasında kullanılabilecek bir model olduğu değerlendirilmiştir.
GirişYaygın anksiyete bozukluğu (YAB), psikiyatrik bozukluklar içinde yaygınlık oranı yüksek bozukluklardan birisidir.YAB tanısı konulan kişiler hastalığın kronik yapısı nedeniyle sıklıkla yıllar boyunca sürdürüm tedavisine gereksinim duymaktadırlar. İyi bir tedavi yaklaşımı ile birlikte giden düzenli takip hastalığın prognozu için önemlidir. [1][2][3] Yaygın anksiyete bozukluğunun tedavisinde farmakolojik tedavi çoğu zaman öncelikli olarak tercih edilen bir tedavi yöntemi olduğu için, ilaç tedavisinin sürdürümü konusu önem kazanmaktadır. Çünkü YAB hastalarında ilaç tedavisine uyum, tedavi etkinliğini olumlu ya da olumsuz yönde etkileyen önemli bir konudur. Hastanın kendisine sunulan sağlıkla ilgili önerileri kabul etmesi ve bunlara uyması olarak tanımlanabilecek tedaviye uyumun sağlanması ile, tedavi sü-resinin kısalabileceği ve tekrarların ya da alevlenme dönemle-rinin sıklığının azalabileceği öngörülmektedir. [4,5]