Devletlerin diğer bir devletin uluslararası hukuka aykırı eyleminden doğan zararlarının onarılması yöntemlerinden biri olarak uygulanagelen tatmin, zaman içerisinde, devletlerin insan hakları ihlallerinden doğan zararların onarımı süreçlerinin de bileşeni haline gelmiştir. Amerikalılar Arası İnsan Hakları Mahkemesi, Amerika İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 63. maddesinin kendisine sunduğu geniş yetkiyi uluslararası sorumluluk hukuku içtihatları ile de güçlendirerek insan hakları ihlallerinden doğan zararların onarımında güçlü ve yaratıcı bir içtihat yaratmıştır. Mahkeme, insan hakları hukukunun özgül ihtiyaçları kapsamında yorumlayarak, çeşitlendirerek ve uygulayarak tatminin insan hakları hukukuna yerleşmesinde önemli bir rol oynamıştır. Mahkemenin bu bakımdan insan hakları hukukuna katkısı, tatminin ihlallerin ikrarı ve insan onuruna bağlılık ifadeleri ile insan onuruna saygıyı içeren sosyal normların güçlendirilmesinde, kendisinin tatmin içtihadından önce insan hakları hukukunda hakim onarım yöntemi olan tazminata kıyasla işlevsel oluşundan kaynaklanmaktadır. Zira tatmin, ihlallerin gerçekleştiği sosyal ortamın dışında bulunan ve devletin topluma müdahale araçlarından yoksun olan uluslararası mahkemelerin, insan haklarına dayalı bir hukuksal ve toplumsal düzenin ihlaller gerçekleşmeden sağlanmasına dayanak olacak sosyal çevrenin inşasına desteğinin tazminata kıyasla etkili bir aracıdır. Sosyal çevreye dönük bu tür katkıların yaygınlaşması ve genişletilmesi, insan hakları mahkemelerinin artan iş yükleriyle başa çıkmaları bakımından da anlamlı sonuçlara yol açabilecektir.