1970'li yılların sonu itibariyle gelişmiş ülkelerde başlayan ve 1980'li yıllarla birlikte gelişmekte olan ülkeleri de kapsayacak biçimde yaygınlaşan finansal liberalizasyon ve entegrasyon süreci sonrasında, dünya genelinde birçok finansal kriz meydana gelmiştir.Yaşanan bu krizler sonucunda, piyasa ekonomisinin ekonomideki yönlendiricilik fonksiyonu yetersiz görülmüş ve devletin finansal piyasalardaki düzenleyici rolüne gereksinim duyulmuştur. Bu doğrultuda finansal piyasalardaki etkinliği ve istikrarı sağlayacak finansal regülasyonlar, küresel düzeyde sıklıkla tartışılan bir konu haline gelmiştir. Türkiye 1980’li yıllarda düzenleme ve denetim mekanizmalarından yoksun bir şekilde finansal piyasaları serbestleştirmiş ve bu durum finansal piyasaların daha hassas bir yapıya bürünmesine sebep olmuştur. Söz konusu sürecin ardından Türkiye ekonomisi krizlere açık hale gelmiş ve ülkede birçok kriz meydana gelmiştir. Politika yapıcılar yaşanan krizler sonrasında krizlerin çözüme kavuşturulması için farklı regülasyon politikalarını uygulamaya koymuştur. Bu bağlamda çalışmada Türkiye’de finansal istikrarın sağlanmasında finansal regülasyonların nasıl bir role sahip olduğu ülkede yaşanan krizler ışığında analiz edilmeye çalışılmıştır.