“…Şu ana kadar açıklandığı gibi çeşitli derleme ve meta analiz çalışmalarıyla ciddi düzeydeki uluslararası literature karşın (Melo ve diğ., 2020) ulusal literatürümüzde doğa, macera veya ekstrem etkinlik katılımcılarına ilişkin risk alma davranışı üzerine yapılmış deneysel ve betimsel çalışmalar oldukça kısıtlı düzeydedir. Türk literatüründeki bu çalışmalardan bazıları; üniversite öğrencilerinin etkinlik deneyimine bağlı risk algısı ve değerlendirmesi (Dinç, Koca, Demirhan ve Aşcı, 2004;Demirhan, Aşçı, Kangalgil, Saraçbaşı, 2014), doğa sporları ve macera eğitim ve katılımının risk alma ve eleştirel düşünme üzerine etkisi (Dinç ve Saçlı Uzunöz ve Güneş, 2018), macera katılımda baskın beyin alanı, aleksitimi düzeyi ve risk alma davranış ilişkisi (Dinç ve Yavaş Tez, 2019-a), doğa sporlarına yönelik risk algılama düzeyidir (Demirhan, 2005). Mevcut çalışmalarda aleksitimi düzeyi yüksek ve dışa dönük kişilik özelliğine sahip doğa ve macera rekreasyonu katılımcılarının daha fazla risk alma eğiliminde olduğu (Dinç ve Yavaş Tez, 2019-a), erkek üniversite öğrencilerinin kadınlardan daha yüksek risk aldıkları (Dinç ve diğ., 2004;Demirhan ve diğ., 2014), doğa ve macera eğitimlerine katılımın özellikle rekreasyonel risk alma eğilimlerini arttırdığı (Dinç ve diğ., 2004), eleştirel düşünme eğilimlerinde artışa neden olduğu ancak bu farklılığın cinsiyetler arasında fark yaratmadığı (Dinç ve Saçlı Uzunöz ve Güneş, 2018), macera deneyim programına katılıma bağlı olarak bireylerin katıldıkları doğa sporların etkinlik risklerini daha düşük algılamaya başladığı ve bu durumun riske karşı olumlu eğilim veya duyarsızlaşmayı çağırıştırmakta olduğu sonuçları elde edilmiştir.…”