B aşta primer hiperparatiroidizm (pHPT) olmak üzere paratiroit hastalıkları için planlanan paratiroidektomi ameliyatlarında başarı oranını arttıran en önemli değişkenler; multidisipliner yaklaşımla doğru tanı konması ve hastalığa uygun cerrahi girişimin yapılmasıdır. Bu bağlamda, başarılı bir paratiroidektomi için paratiroitlerin embriyolojisi ve anatomisi iyi bilinmeli ve özümsenmelidir. [1] Primer hiperparatiroidizm (pHPT)'in tek küratif tedavisi cerrahidir. Paratiroidektomide başarı oranını arttıran en önemli faktörler; tanının doğru konulması ve cerrahın iyi anatomi ve embriyo-loji bilgisine sahip olmasıdır. Alt paratiroit bezler üçüncü faringeal poşun, üst paratiroit bezler ise dördüncü faringeal poşun dorsal parçasından gelişir. İnsanda tipik olarak 4 paratiroit bulunmaktadır. Geniş otopsi serilerinde %80-93 arasında dört, %3.7-13 arasında dörtten fazla (süpernumara bez), %2-13 arasında ise dörtten az paratiroit saptanmıştır. Üst paratiroidlerin tipik yerleşim yeri tiroidin 1/3 orta ve üst kesiminin posterolateralinde krikotiroit bileşke bölgesinde, alt paratiroitlerin tipik yerleşimi ise tiroit alt kutbunun posterioru, lateral veya anterolateralinde, 1 cm çaplı alan içinde bulunur. Paratiroitlerin; embriyolojik anormal göçüne bağlı olarak konjenital ektopi ve büyümüş paratiroitlerin göçüne bağlı olarak edinsel ektopi şeklinde normal yerleşim alanları dışında, farklı anatomik bölgelerde ektopik olarak bulunması nadir değildir. Hiperparatiroidizmin cerrahi tedavisinde farklı ameliyat teknikleri tanımlanmasına rağmen kullanılabilecek iki temel cerrahi seçenek; bilateral boyun eksplorasyonu (BBE) ve minimal invaziv paratiroiektomi (MİP) adı altında toplanabilen daha sınırlı cerrahilerdir. MİP açık, endoskopik veya video yardımlı (MIVAP) olarak uygulanabilmekte olup, genellikle lateral açık MİP uygulanmaktadır. Ayrıca boyun dışında bulunan uzak bölgelerden yapılan endoskopik veya robotik paratiroidektomi yöntemleri de bildirilmiştir. Günümüzde görüntüleme pozitif olan seçilmiş hastalarda MİP standart tedavi seçeneği olmakla birlikte, paratiroit cerrahisinde BBE altın standart bir girişim olarak yerini korumaktadır. pHPT'li hastaların %80-90'ında patolojik paratiroit bezi preoperatif görüntüleme yöntemleri ile belirlenebilmekte ve MİP uygulanabilmektedir. Bununla birlikte MİP uygulanan hastalarda yanlış pozitifliğe bağlı olarak patolojik bez bulunamayabilir. Bu nedenle paratiroit cerrahı MİP tekniği kadar BBE tekniğini de iyi bilmeli ve uygulamalı, gerektiğinde stratejiyi değiştirerek BBE'ye geçebilmelidir. Eğer aranan paratiroit normal anatomik yerinde bulunamazsa bezin olası embriyolojik ve edinsel ektopik yerleşimleri araştırılır. Paratiroit cerrahisinde MİP ve BBE'nin birbirinin alternatifi değil, başarılı tedavi için birbirini tamamlayan teknikler olduğu unutulmamalıdır. Anahtar sözcükler: Bilateral boyun eksplorasyonu; cerrahi yöntemler; primer hiperparatiroidizm; minimal invaziv paratiroidektomi.