irmi yaşında bayan hastaya tarafımızca akne vulgaris tanısı nedeniyle 30mg/gün izotretinoin tedavisi başlandı. Bilinen herhangi bir sistemik hastalığı olmayan hastanın 3 ay sonra bel ve kalça bölge-sinde şiddetli bir ağrı başladı. Hasta mevcut şikayetlerle romatoloji bölü-müne konsülte edildi. Hastanın yapılan laboratuvar tetkiklerinde C-reaktif protein 19 mg/L, eritrosit sedimantasyon hızı 37 mm/saat olarak değerlen-dirildi. Hastanın yapılan sakroiliak manyetik rezonans görüntülenmesinde her iki sakroiliak ekleme bakan yüzde, sakrumda ve iliak kemiklerde T2A da hipertens kemik iliği ödemiyle uyumlu sinyal değişiklikleri izlendi ve mevcut bulgular bilateral sakroileit lehine değerlendirildi (Resim 1). Hastanın bakılan anti nükleer antikor, romatoid faktör ve HLA B27 tetkikleri negatif olarak değerlendirildi. Mevcut bulgularla hastaya izotretinoin tedavisine sekonder gelişen bilateral sakroileit tanısı konuldu. Hastanın izotretinoin tedavisi kesildi ve hastaya indometazin 50mg/gün tedavisi baş-landı. 1 ay sonra yapılan sakroiliak manyetik rezonans görüntülenmesinde sakroileiti düşündürecek herhangi bir bulguya rastlanılmadı.Akne vulgaris, pilosebase birimi etkileyen kronik inflamatuar bir hastalıktır. İzotretinoin şiddetli akne tedavisinde yaygın olarak kullanılan bir vitamin A derivesidir. İzotretinoin retinoik asit reseptörlerine ve retinoid asit reseptörlerine bağlanarak hücresel etkiler gösterir.1 İzotretinoin tedavisi sırasında doza bağımlı olarak en sık kserozis, keilit, pruritus ve muköz membranlarda kuruluk gibi mukokutanöz yan etkiler görülür. İzotretinoin ile ilişkili en sık görülen kas-iskelet sistemi yan etkileri artralji ve miyaljidir.
1,2Literatürde izotretinoin kullanımına bağlı sakroileit gelişen az sayıda olgu mevcuttur.2-4 Fakat Baykal Selçuk ve ark. şiddetli akne vulgaris nedeniyle isotretinoin kullanan 73 hastayı dahil ettikleri yakın zamanda yaptıkları çalış-malarında sakroiliak manyetik rezonans görüntüleme (MRG) sonrası 6 hastada (%8.2) akut sakroileit tespit etmişlerdir.5 Bu oran izotretinoin tedavisine bağlı sakroileit gelişme sıklığının daha fazla olabileceğini göstermektedir.