Search citation statements
Paper Sections
Citation Types
Year Published
Publication Types
Relationship
Authors
Journals
İbrahim Hakkı Eroğlu, (öl. 1955) Niğde’nin yetiştirdiği önemli kültür simalarındandır. 1900 yılında başladığı öğretmenlik vazifesini farklı okullarda, muhtelif dersler okutmak suretiyle otuz üç yıl sonra tamamlamış ve 1933 yılında emekli olmuştur. Eroğlu’nun eğitim ve kültür hayatımıza sunduğu katkılar mesleği ile sınırlı kalmamıştır. Nasihâtnâme türünün Fars edebiyatındaki önemli örneklerini Türkçeye aktaran Eroğlu, emekliliğinden sonra da yayınları ile toplumu irşat etmeye devam etmiştir. Sa‘dî-i Şîrâzî’nin (öl. 691/1292) Bostān ve Gülistān adlı eserlerine ve Ferîdüddîn Attâr’ın (öl. 618/1221) Pendnāme’sine yaptığı tercümeleri, mütercim henüz hayatta iken Niğde’de basılmıştır. Eroğlu, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin (öl. 672/1273) soyuna mensup bir anneden dünyaya gelen tarihçi ve mütercim Feridun Nafiz Uzluk’un (öl. 1974) isteği üzerine Sultan Veled’in (ö. 712/1312) Rebābnāme ve İntihānāme adlı, nasihâtnâme türünün edebiyatımızdaki önemli örneklerinden olan Farsça eserlerini de Türkçeye tercüme etmiştir. Bu tercümeler ise mütercimin vefatından sonra Osmanlı alfabesinden günümüz alfabesine aktarılarak yayınlanmıştır. Eroğlu, mütercim kimliğinin yanı sıra modern şiirin inşa edildiği çağı yakından takip etmiş bir şairdir. Nāle ismini verdiği şiir mecmuasında yer alan manzumeleri; sosyal ve siyasi hayatta meydana gelen değişim ve Batı ile etkileşimin neticesinde klasik şiirde gözlenen form ve muhteva yeniliğinin önemli örnekleridir. Ancak Eroğlu’nun şiirleri -bazı yerel yayınlarda neşredilen birkaç örneği dışında- henüz yayınlanmadığı gibi şair kimliği de akademik bir çalışmaya konu olmamıştır. İbrahim Hakkı Eroğlu’nun, farklı nazım şekilleriyle yazdığı üç yüz elli iki manzumesinin bulunduğu Nāle isimli şiir mecmuası, torunları vasıtasıyla ulaştığımız el yazması defterinde, Tünel Eğlencesi adlı risalesi ile art arda bulunmaktadır. Osmanlı alfabesi ile yazılmış olan bu iki eser, tarafımızdan yayına hazırlanmaktadır. Bu makalede Eroğlu’nun henüz yayınlanmamış olan Nāle isimli şiir mecmuasından hareketle eğitimci ve şair kimliği ortaya konulmuş, 20. yüzyılın sosyal, siyasi ve kültürel manzarası eğitimci bir şairin şiirlerinden örneklerle okuyucunun dikkatine sunulmuştur. Çalışmamız iki bölüm hâlinde düzenlenmiştir. Birinci bölümde Eroğlu’nun hayatı hakkında bilgi verilmiş ve eserleri alt başlıklar hâlinde tanıtılmıştır. Bu bölüm hazırlanırken İbrahim Hakkı Eroğlu’na dair mevcut çalışmalardan istifade edildiği gibi torunları ile yapılan görüşmelerden elde edilen yeni bilgiler de literatüre eklenmiştir. İkinci bölümde Nāle isimli şiir mecmuasından örneklerle Eroğlu’nun eğitimci ve şair kimliği ele alınmış, şiirleri şekil ve muhteva itibariyle incelenmiştir. Eğitimci kimliği değerlendirilirken Eroğlu’na ait söz konusu el yazması defterde yer alan mektup ve notların yanı sıra Niğde Halkevi tarafından neşredilen Akpınar dergisinin, 1940 yılındaki İbrahim Hakkı Eroğlu Özel Sayısından da istifade edilmiştir. Eroğlu’nun eğitimci kimliğinin şiir diline aksedişini ortaya koymak üzere şairin didaktik içerikli şiirleri de bu başlık altında değerlendirilmiştir. “Şair Kimliği ile İbrahim Hakkı Eroğlu” başlıklı bölümde edebî yönü incelenirken Niğde çevresinde İkinci Mehmed Âkif diye anılan Eroğlu’nun Mehmed Âkif’le (öl. 1936) münasebeti üzerinde ayrıca durulmuştur. Mehmed Âkif’in Eroğlu’na ve Eroğlu’nun da Âkif’e yazdığı övgü dolu mısralara yer verilmiştir. Eroğlu’nun şiirlerinin, içerik ve söyleyiş özelliği bakımından Âkif’in şiirlerine olan benzerliği, şiirlerinden seçilen örneklerle ortaya konulmuş ve Niğde halkı tarafından yapılan bu değerlendirmenin haksız bir tespit olmadığı da delillendirilmiştir. Eroğlu’nun yeni şiirin önemli temsilcilerinden Abdülhak Hâmid Tarhan (öl. 1937) hakkındaki övgüsü, Ziyâ Paşa’nın (öl. 1880) Terkib-i Bend’inden yaptığı tazmini ve Tevfik Fikret’in (öl. 1915) şiirine yönelttiği eleştirisi de -dönemin edebî manzarasına hâkimiyetini ortaya koymak üzere- çalışmamızda aktarılan şiirleri arasında yer almıştır.
İbrahim Hakkı Eroğlu, (öl. 1955) Niğde’nin yetiştirdiği önemli kültür simalarındandır. 1900 yılında başladığı öğretmenlik vazifesini farklı okullarda, muhtelif dersler okutmak suretiyle otuz üç yıl sonra tamamlamış ve 1933 yılında emekli olmuştur. Eroğlu’nun eğitim ve kültür hayatımıza sunduğu katkılar mesleği ile sınırlı kalmamıştır. Nasihâtnâme türünün Fars edebiyatındaki önemli örneklerini Türkçeye aktaran Eroğlu, emekliliğinden sonra da yayınları ile toplumu irşat etmeye devam etmiştir. Sa‘dî-i Şîrâzî’nin (öl. 691/1292) Bostān ve Gülistān adlı eserlerine ve Ferîdüddîn Attâr’ın (öl. 618/1221) Pendnāme’sine yaptığı tercümeleri, mütercim henüz hayatta iken Niğde’de basılmıştır. Eroğlu, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin (öl. 672/1273) soyuna mensup bir anneden dünyaya gelen tarihçi ve mütercim Feridun Nafiz Uzluk’un (öl. 1974) isteği üzerine Sultan Veled’in (ö. 712/1312) Rebābnāme ve İntihānāme adlı, nasihâtnâme türünün edebiyatımızdaki önemli örneklerinden olan Farsça eserlerini de Türkçeye tercüme etmiştir. Bu tercümeler ise mütercimin vefatından sonra Osmanlı alfabesinden günümüz alfabesine aktarılarak yayınlanmıştır. Eroğlu, mütercim kimliğinin yanı sıra modern şiirin inşa edildiği çağı yakından takip etmiş bir şairdir. Nāle ismini verdiği şiir mecmuasında yer alan manzumeleri; sosyal ve siyasi hayatta meydana gelen değişim ve Batı ile etkileşimin neticesinde klasik şiirde gözlenen form ve muhteva yeniliğinin önemli örnekleridir. Ancak Eroğlu’nun şiirleri -bazı yerel yayınlarda neşredilen birkaç örneği dışında- henüz yayınlanmadığı gibi şair kimliği de akademik bir çalışmaya konu olmamıştır. İbrahim Hakkı Eroğlu’nun, farklı nazım şekilleriyle yazdığı üç yüz elli iki manzumesinin bulunduğu Nāle isimli şiir mecmuası, torunları vasıtasıyla ulaştığımız el yazması defterinde, Tünel Eğlencesi adlı risalesi ile art arda bulunmaktadır. Osmanlı alfabesi ile yazılmış olan bu iki eser, tarafımızdan yayına hazırlanmaktadır. Bu makalede Eroğlu’nun henüz yayınlanmamış olan Nāle isimli şiir mecmuasından hareketle eğitimci ve şair kimliği ortaya konulmuş, 20. yüzyılın sosyal, siyasi ve kültürel manzarası eğitimci bir şairin şiirlerinden örneklerle okuyucunun dikkatine sunulmuştur. Çalışmamız iki bölüm hâlinde düzenlenmiştir. Birinci bölümde Eroğlu’nun hayatı hakkında bilgi verilmiş ve eserleri alt başlıklar hâlinde tanıtılmıştır. Bu bölüm hazırlanırken İbrahim Hakkı Eroğlu’na dair mevcut çalışmalardan istifade edildiği gibi torunları ile yapılan görüşmelerden elde edilen yeni bilgiler de literatüre eklenmiştir. İkinci bölümde Nāle isimli şiir mecmuasından örneklerle Eroğlu’nun eğitimci ve şair kimliği ele alınmış, şiirleri şekil ve muhteva itibariyle incelenmiştir. Eğitimci kimliği değerlendirilirken Eroğlu’na ait söz konusu el yazması defterde yer alan mektup ve notların yanı sıra Niğde Halkevi tarafından neşredilen Akpınar dergisinin, 1940 yılındaki İbrahim Hakkı Eroğlu Özel Sayısından da istifade edilmiştir. Eroğlu’nun eğitimci kimliğinin şiir diline aksedişini ortaya koymak üzere şairin didaktik içerikli şiirleri de bu başlık altında değerlendirilmiştir. “Şair Kimliği ile İbrahim Hakkı Eroğlu” başlıklı bölümde edebî yönü incelenirken Niğde çevresinde İkinci Mehmed Âkif diye anılan Eroğlu’nun Mehmed Âkif’le (öl. 1936) münasebeti üzerinde ayrıca durulmuştur. Mehmed Âkif’in Eroğlu’na ve Eroğlu’nun da Âkif’e yazdığı övgü dolu mısralara yer verilmiştir. Eroğlu’nun şiirlerinin, içerik ve söyleyiş özelliği bakımından Âkif’in şiirlerine olan benzerliği, şiirlerinden seçilen örneklerle ortaya konulmuş ve Niğde halkı tarafından yapılan bu değerlendirmenin haksız bir tespit olmadığı da delillendirilmiştir. Eroğlu’nun yeni şiirin önemli temsilcilerinden Abdülhak Hâmid Tarhan (öl. 1937) hakkındaki övgüsü, Ziyâ Paşa’nın (öl. 1880) Terkib-i Bend’inden yaptığı tazmini ve Tevfik Fikret’in (öl. 1915) şiirine yönelttiği eleştirisi de -dönemin edebî manzarasına hâkimiyetini ortaya koymak üzere- çalışmamızda aktarılan şiirleri arasında yer almıştır.
Osmanlı döneminde, özellikle Farsça ve Arapça eserlerin tercüme ve şerhleri, çeşitli şarihler ve mütercimler tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu zengin geleneğin içerisinde farklı yaklaşımlar ve yöntemler kendini göstermiştir. Şarihler ve mütercimler, eserleri üzerine yazdıkları şerhlerde belirli tercüme yöntemlerini kullanarak kendi teorilerini oluşturmuşlardır. Bu uygulamaların belirlenmesi ve yapılan çevirilerin niteliklerinin ortaya konması, Osmanlı çeviri geleneğini anlamak açısından son derece önemlidir. Çalışmada, Urfî-i Şirâzî’nin kasidelerine Yanyalı Süleyman Efendi tarafından kaleme alınan “Şerh-i Divan-ı Urfî” adlı şerh eserinden alınan örnekler üzerinden çeviri stratejileri incelenmiştir. Çalışmada, Osmanlı dönemindeki çeviri yöntemleri ve stratejileri hakkında genel bir bilgi sunulmasının ardından; telafi (kültürel ikame), yabancılaştırma, öykünme, yerlileştirme (uyarlama), kültürel ödünçleme (ödünç alma), iletişimsel çeviri, somutlama, özelleştirme (alt anlamlı çeviri), genelleştirme (üst anlamlı çeviri), açımlama (açıklamalı çeviri) ekleme (genişletme), çıkarma (daraltma), çıkarım (öneri terim), yer değiştirme, dönüştürüm, standartlaştırma, perspektif kaydırma (değiştirme), birebir çeviri (sözcüğü sözcüğüne), tarihselleştirme, metin manipülasyonu gibi genel çeviri stratejilerinin Şerh-i Divan-ı Urfî’de ne şekilde kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu çerçevede, Osmanlı döneminde kaleme alınan çeviri ve şerh içeren eserlerden bir örnek üzerinden çeviri stratejileri tespit edilerek Osmanlı çeviri geleneğinin özellikleri anlaşılmaya çalışılmıştır. Bu analiz, Osmanlı döneminde çeviri ve şerh geleneğinin öne çıkan stratejilerini ortaya koymayı amaçlamış ve bu geleneğin teorik anlamda anlaşılmasına katkı sağlamıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.