Bu çalışma, geleneksel toplumların kutsal kabul edilen mekânlarla kurdukları derin bağların bir örneği olarak Seyfe Köyü'ndeki Kırklar Türbesi etrafında gelişen halk anlatılarını incelemektedir. Anlatılarda, mekânlara ve nesnelere duyulan saygının korunmasına özen gösterildiği, toplumsal değerlerin aktarımını destekleyen yasaklara yer verildiği tespit edilmiş ve bu yasaklar aracılığıyla toplumda birtakım normatif davranış kalıpları geliştiği gözlemlenmiştir. Araştırmada, saha çalışması yoluyla derlenen anlatılar türlerine göre sınıflandırılmış ve Stith Thompson’un Motif İndeksi temel alınarak analiz edilmiştir. Yapılan analizlerde, Kırklar Türbesi’ne dair anlatılardaki motiflerin evrensel temalarla paralellik gösterdiği ortaya konmuştur. Ayrıca, halk anlatılarında nesnelerle kurulan bağın toplumsal normlar, inançlar ve değerler açısından önemi, William Bascom’un folklorun dört işlevine dair teorisi temel alınarak değerlendirilmiştir. Bu anlatıların kutsal olanla kurulan ilişkilerin toplumsal bellekte korunmasına katkı sunduğu ve toplumun manevi değerlerine yönelik saygıyı güçlendirdiği belirlenmiştir. Seyfe Köyü anlatılarında gözlemlenen kutsallığa duyulan saygının, benzer halk anlatılarında genel olarak toplumsal normları pekiştirdiği, kültürel sürekliliği desteklediği ve sosyal uyumu sağladığı anlaşılmaktadır. Çalışma, halk inançlarının kültürel ve manevi değerlerin korunmasındaki önemini ve mekânlarla kurulan bağın toplum genelinde inanca dayalı bir kimlik bilincini güçlendiren evrensel bir yapıya sahip olduğunu ortaya koymaktadır.