Sayın Editör,İyatrojenik siyatik sinir lezyonlarının en sık nedeni gluteal böl-geye yapılan intramüsküler injeksiyonlar olmakla birlikte, diğer etyolojik faktörlerin sıklığı, çeşitli çalışmalarda ve ayrıca da kalça ile uyluk seviyesinde olmasına göre farklılık göstermektedir. Bu sebepler arasında fraktür ile dislokasyon, kontüzyon, kompresyon sendromu, ateşli silah yaralanması ve kalça artroplastisi sayı-labilir (1,2). Pediatrik siyatik nöropatiye sebep olan etyolojik faktörler arasında ise, travma ve ortopedik cerrahiler ilk sırada yer almaktadır (3). Kemik iliği aspirasyonu, yirminci yüzyılın başla-rından itibaren kullanılmaya başlanmış olup, çoğunlukla sternum veya posterior iliak krestten uygulanan hematolojik hastalıklar için önemli bir tanı aracıdır (4). Genellikle güvenli bir yöntem olarak kabul edilen kemik iliği aspirasyonun yan etki sıklığı bir çalışmaya göre %0,08 olup, miyeloproliferatif hastalık, aspirin kullanımı, trombosit disfonksiyonu ve trombositopeni varlığında bu risk artmaktadır (5).Dokuz yaşındaki erkek hasta, sol baldırda kasılma ve ağrı yakınması ile kliniğimize başvurdu. Yapılan muayenede sol hamstring, tibialis anterior, ekstansör hallusis longus ve ekstansör digitorum brevis kaslarında kuvvet kaybı tespit edildi. Öykü-sünde, 8 ay önce diş çekimi sonrası devam eden kanama nedeniyle Pediatri bölümüne başvuran hastaya, yapılan muayene ve laboratuvar incelemeleri sonrasında miyelodisplazi/malignite ön tanıları ile kemik iliği biyopsisi yapılmıştı. Bulgular, gelişmek-te olan miyelodisplazi ile uyumlu bulunmuştu. Takipleri devam eden hastada, bize ilk gelişinden 2 ay önce ikinci kez yapılan kemik iliği biyopsisi sonrası sol bacakta güçsüzlük, kasılma ve ağrı başlamıştı. Bu yakınmalarla hastaneye başvuran hastanın yüzeyel ultrasonografi ile popliteal fossa, gastroknemius ve soleus kasları incelenmiş, hematom lehine bulgu saptanmamıştı. Çekilen grafilerde osseöz bir patoloji bulunmamıştı. Hastanın bize gelişindeki fizik muayenesinde her iki kalça, diz ile ayak bileği eklem hareket açıklıkları ağrısız ve açıktı. Yapılan kas gücü muayenesinde sağ alt ekstremite kas gücü tam, solda da gluteus maksimus, iliopsoas, kuadriseps ve gastroknemius kas gücü tam iken hamstring 4/5, tibialis anterior 4/5, ekstansör hallusis longus 3/5, ekstansör digitorum brevis (EDB) 3/5 olarak bulundu. Duyu muayenesinde defisit yoktu ve alt ekstremite derin tendon refleksleri normoaktifti. Hastanın yapılan elektronörofizyolojik incelemelerinde sol tibialis anterior, peroneus longus ile biseps femoris kısa başı'nda anormal spontan aktivite bulguları ve tam kasıda seyrelme izlendi. Semimembranosus ve gastroknemius iğne elektromiyografisi (EMG) normaldi (Tablo 1). Sinir iletim çalışmalarında, sol EDB'den kayıt ile peroneal sinir motor distal latansı (3,45 ms) ve fibula başına dek iletim hızı (38,5 m/sn) normal, fakat bileşik kas aksiyon potansiyel (BKAP) amplitüdleri düşüktü (0,89 mV). Sol sural sinirden, duyusal aksiyon potansiyeli alınamadı (Tablo 2) ve bu bulgularla hastaya sol siyatik sinir lateral trunkusunun akut döne...