İlk çağlardan günümüze kadar devletin en önemli görevleri arasında yer alan güvenlik misyonu, oluşabilecek iç ve dış tehditlere karşı ülkeyi savunmayı amaçlar. Devletler, bu nedenle güvenlik güçlerine ihtiyaç duymaktadır. Güvenlik güçleri sürekli olarak hazır bulunmak ve dönemin şartlarına göre kendini geliştirmek zorundadır. Bu durum millî gelirin belli bir bölümünün güvenlik güçlerine ayrılmasına neden olmaktadır. Genel olarak devletlerin, egemenliği ve ulusal varlığını koruyabilmek amacıyla, millî gelirden savunmaya ayırdığı pay olarak tanımlanan savunma harcamaları ülkenin sosyoekonomik durumu, yönetim biçimi ve jeopolitik konumu gibi çeşitli unsurlara göre değişiklik göstermektedir. Bu çalışma, Türkiye ve sınır komşularının savunma harcamaları açısından değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Savunma harcamalarındaki değişimi tespit edebilmek amacıyla son yirmi yıla ait verilerden yararlanılmıştır. Elde edilen veriler betimsel analiz yoluyla yorumlanmıştır. Yerli ve millî savunma sanayisinin gelişimine önem veren Türkiye, söz konusu dönemde bölgede en fazla savunma harcaması yapan ülkedir. Türkiye'yi uzun yıllar boyunca silah ambargosu uygulanan İran takip etmektedir. Bölgede söz sahibi olmayı amaçlayan Yunanistan, savunma harcamalarını hızlı bir şekilde artırmaktadır. Dönem dönem iç karışıklıkların yaşandığı Irak'ta da savunma harcamaları son on yılda genel olarak artış eğilimindedir. Azerbaycan, Bulgaristan ve Ermenistan içinde benzer bir durumdan söz edilebilir. Türkiye ve sınır komşuları arasında en az savunma harcaması yapan ülke ise Gürcistan'dır. İç karışıklıkların devam etmesi nedeniyle Suriye'nin savunma harcamaları tespit edilememektedir.