Bu çalışmada evlilik akdinin sona ermesiyle birlikte kadının yaşadığı damgalanma sürecinin anlaşılması hedeflenmiştir. Boşanmış kadınlara yönelik toplumsal kabul/izolasyonun ortaya konulabilmesi, damgalanma ile ön yargılı bakış açısı ve tutumların hedefi olma sürecinin nasıl ve ne şiddetle görünür olduğunun anlaşılabilmesi hedefi doğrultusunda nitel desende tasarlanan çalışmada, 400.000’den fazla üyeyle Türkiye’deki en büyük katılımcı sözlük ve en büyük internet topluluklarından birisi olan Ekşi Sözlük’teki boşanmış kadınlara ilişkin söylemler içerik analizine tabi tutulmuştur. Kullanıcılarına içerik üretme, kişisel görüşlerini yazılı, işitsel veya görsel yollarla ifade etme ve bunları yayma imkânı sunan bu platform, aynı zamanda anonimlik de sağlayabilmekte ve bu sayede kullanıcılar toplumsal normlara uymayan/uymadığını düşündükleri paylaşımlarını dahi yargılanma, linç yeme kaygısı olmaksızın yapabilmektedirler. Bir yandan özgür ve katılımcı bir özellik sergileyen bu yaygın sosyal medya platformunda yazarlık, seçilmişlik sonucuna dayanmaktadır: dil, üslup, bilgi ve yaratıcılık bağlamında iyi işler yapmak, yazar olabilmenin baş şartlarındandır. Tüm bu özellikleri, Sözlük’ü -paylaşılan bilgi ve içerikler öznel olup nesnel bir doğruyu yansıtma amacı taşımıyor olmakla birlikte- bir referans kaynağına dönüştürmüştür. Sözlük’ün ancak yaş-bilgi-eğitim-etik-yetenek-dijital toplumun şartlarına uyum gibi kriterler bakımından rüştünü ispatlayan yazarlara görüşlerini rahatça paylaşmaları imkânı sunan doğasından hareketle bu çalışmada Sözlük’ün boşanmış kadınlara yönelik toplumsal düşünceyi anlama ve analiz etme açısından önemli bir kaynak olabileceği düşünülmüştür. Ekşi Sözlük’teki boşanmak, boşanmış kadın, dul kadın anahtar kelimeleriyle yapılan ilk tanımdan (sırasıyla 02.11.2001, 26.11.2008, 12.09.2011) 08.09.2023 tarihli son tanıma kadar boşanmış kadınlara yönelik paylaşımlar içerik analizi ile incelenmiştir. Çalışmada Türkiye toplumunda boşanan kadına yönelik ön yargıların devam ettiği ve boşanmış kadının evliliği yürütememiş olmakla, neslin devamlılığını sağlayan çocuğu, ailenin kutsallığını ve toplumun refahını düşünmeyecek kadar bencil olmakla suçlandıkları anlaşılmıştır. Paylaşımlar boşanmaların artan istatistiklerine rağmen, boşanmış kadınlara yönelik sapkın ve güvenilmeyecek kadar tehlikeli algısının devam ettiğini yansıtmaktadır.