ÖZETKombine ortodontik ve cerrahi yaklaşım ciddi dentofasiyal deformitelerin düzeltilmesinde sıklıkla tercih edilen tedavi seçeneğidir. Bu deformitelerin tedavisi için geçmişten günümüze kadar birçok ortognatik cerrahi prosedür geliştirilmiştir. Son otuz yılda pek çok gelişme göstermelerine rağmen günümüzde bu tekniklerin komplikasyonları, karşılaşılan relaps oranları ve bunları azaltmak amacı ile yapılan araştırmalar devam etmektedir. Relapsın etyolojisi multifaktöriyeldir ve kondillerin düzgün pozisyonlandırılması, ilerletme miktarı, tek veya çift çene cerrahisi, yumuşak dokular ve kasların adaptasyonları, mandibuler plan açısı, geriye kalan büyüme potansiyeli ve operasyon öncesi hasta yaşı ve parafonksiyonel alışkanlıklar gibi faktörlere bağlıdır. Ortognatik cerrahi sonrası relaps; dişsel ve iskeletsel olarak meydana gelmektedir. İskeletsel relapsla daha çok karşılaşılmakta ve relaps oranları uygulanan cerrahi prosedürlerin tipine, hareketin yönüne ve hareket miktarına göre değişiklik göstermektedir. Ortognatik cerrahide relapsı en aza indirmek için cerrahi öncesi hastanın özelliklerinin iyi değerlendirilmesi, iyi bir tedavi planı, cerrahi öncesi başarılı bir ortodontik tedavi, uygun ve başarılı cerrahi teknik dikkat edilmesi gereken hususlardır.
Anahtar Kelimeler: Ortognatik cerrahi, relaps
Abstract
A combined orthodontic and surgical approach is often the treatment of choice for the correction of severe dentofacial deformities. Numerous orthognathic surgical procedures have been developed for this treatment for many years. Although many improvement of all the techniques for the last thirty years nowadays investigations to decrease complications and relapse rates still continue. The etiology of relapse is multifactorial, involving the proper positioning of the condyles, the amount of advancement, single or two jaws surgeries, adaptation of the soft tissue and muscles