Bu çalışma, merkeziyetçi yönetim paradigmasında yerel yönetimlerin sosyal sorun çözme kapasitesini ve toplumsal katılım süreçlerini sosyolojik bir perspektiften incelemektedir. Yerel yönetimlerin halka yakın olması, yerel düzeydeki sosyal sorunların daha iyi anlaşılması ve çözülmesi için avantaj sağlamaktadır. Bu bağlamda, Şişli Belediyesi'nin 2018 yılında başlattığı Kuştepe Kent Atölyesi, mahalle sakinleri ve yerel liderlerle etkileşim kurarak mahalledeki sosyal sorunları belirlemeyi ve çözümler üretmeyi amaçlamıştır. Araştırmanın temel amacı, Kuştepe Mahallesi'nde mekânın dönüşüm sürecinde yerel yönetimlerin katılım aşamalarını ve bu aşamaların toplumsal katılımcılık düzeylerini sosyolojik bir bağlamda analiz etmektir. Çalışma, mahallede gerçekleştirilen eylem araştırması kapsamında, katılımcıların kendi değerleri ve deneyimleriyle mahalleyi inşa etmelerini, çözüm üretmelerini ve yaşadıkları mekân üzerinde düşünmelerini teşvik etmeyi hedeflemektedir. Bu bağlamda, mimarlar, şehir plancıları, akademisyenler, sosyologlar, antropologlar ve öğrenciler gibi çeşitli meslek gruplarının katılımı sağlanarak karşılıklı deneyimlerin paylaşıldığı bir ortam oluşturulmuştur. Araştırmanın temel veri birimi, Kuştepe Mahallesi'nde gerçekleştirilen Kent Atölyesi etkinlikleridir. Atölye ekibi, Sherry Arnstein'in katılım merdiveni metodunu kullanarak düzenlenen etkinliklerin katılım düzeylerini değerlendirmiştir. Bu metodoloji, topluluk üyelerinin sürece ne kadar etkin bir şekilde dahil olduklarını anlamak için bir çerçeve sunmaktadır. Veriler, saha çalışmaları, katılımcı gözlemler ve atölye etkinliklerinden elde edilmiştir. Saha çalışmaları, mahalle sakinleri ve esnafla yapılan yüz yüze görüşmeleri içerirken, katılımcı gözlemler mahalle etkinlikleri sırasında gerçekleştirilmiştir. Bu yöntemler, Kuştepe Mahallesi'nde yaşayan bireylerin mekân algılarını, sosyal etkileşimlerini ve katılım süreçlerini mekân sosyolojisi bağlamında derinlemesine anlamayı sağlamıştır. Bu eylem araştırması, mahalledeki sosyal bağları ve topluluk dayanışmasını güçlendirerek mekânsal dönüşüm süreçlerine kültürel ve toplumsal bir perspektiften yaklaşmayı hedeflemektedir.