Bir toplum içinde kadının sosyal durumu, o toplumun toplumsal yapısına ilişkin genel özellikleri hakkında bilgi verir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadınlar söz konusu olduğunda toplum tarihi içinde; politika, çalışma yaşamı, sanat, aile gibi alanlarda küresel bir insan hakları sorunu ve bir sosyal sorun olarak yaşanmaktadır. Bu nedenle toplumsal yapı çözümlenirken, kamusal alanın yanı sıra mahrem alanda kadınlarla ilgili eşitsizliklerden yola çıkılmaktadır. Bu anlamda kadına yönelik şiddet üzerine bir bakış açısı geliştirmeyi düşünüyorsak, toplumsal cinsiyet kavramını kendi tarihselliği ve dinamiği içinde işlemeyi önceliklerimiz arasına alırız. Çünkü kadın aleyhine olan bir toplumsal cinsiyet hiyerarşisini kabullenmek kadına ve kız çocuğuna yönelik tutumların gerekçeleri açısından bir tartışma alanı açmaktadır. Bu çalışmada toplumsal cinsiyet eşitsizliği açısından kadınlığın durumu küreselleşme, yoksulluk, medya, kadına yönelik şiddet, edebiyat vb. olgular üzerinden gidilerek değerlendirilirken, kadını dışlayan ve aşağılayan (mizojinik) koşullara ilişkin sosyolojik bir çözümleme yapılacaktır. Ayrıca toplumsal gelişme ve kadın olgusunu görmek açısından toplumsal cinsiyet eşitsizliğini besleyen koşullar kritik edilecektir.