Bağımsızlık, bireyin kendisinden beklenen becerileri bir başkasına bağımlı olmadan sergileyerek toplumun aktif bir üyesi olmasıdır. Bireyin bağımsızlığını doğrudan etkileyen ve yetersizlikten kaynaklanan pek çok sınırlılığın erken çocukluk döneminden itibaren sağlanan eğitsel düzenlemeler ve uyarlamalarla azaltılabildiği bilinmektedir. Ancak bu desteklerin yalnızca erken çocukluk ve çocukluk dönemi için değil yetişkinlik ve sonrası için de bağımsız yaşama hazırlayıcı olması önemlidir. Bütün bireyler gibi otizm spektrum bozukluğu olan genç yetişkinlerin de kendi yaşamlarında söz sahibi olarak kendilerine ilişkin hedef belirleme ve bu hedefleri gerçekleştirmek için planlar yapma, bütün bunları nasıl yapacaklarını öğrenme ve bu şekilde yaşam kalitelerini arttırmaya gereksinimleri ve hakları vardır. Öz-belirleme, bireyin yaşamına ilişkin kararlarını yalnızca kendi inancı, iradesi ve değer yargıları doğrultusunda bağımsız olarak almasıdır. Çok boyutlu bir yapı olan yaşam kalitesi ise bireyin fiziksel, duygusal ve maddi refah, kişilerarası ilişkiler, sosyal katılım, haklar ve kişisel gelişim ve öz-belirleme dahil olmak üzere birçok alandaki refahını veya yaşamdan memnuniyetini ifade eden bir kavramdır. Otizm spektrum bozukluğu olan genç yetişkinlerle gerçekleştirilen araştırmaların bulguları öz-belirleme düzeyi yüksek olan bireylerin bağımsızlıklarının arttığını, kendilerinin ve ailelerinin yaşam kalitelerinin daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bu araştırmada ulusal özel eğitim alanyazında henüz yeni bir kavram olduğu düşünülen öz-belirlemenin ne olduğu, otizm spektrum bozukluğu olan genç yetişkinlerin yaşamında öz-belirleyiciliğin önemi, yaşam kalitesi kavramı ve yaşam kalitesi ile öz-belirleme arasındaki ilişki açıklanmıştır.