Search citation statements
Paper Sections
Citation Types
Year Published
Publication Types
Relationship
Authors
Journals
Yapılan pek çok araştırma, çocukluk çağı yaşantıları ile ileriki yaşlarda bireylerin kendi kendini kontrol, uyum ve problem davranışları arasında ilişkiyi konu almıştır. Bu anlamda, erken yaşlara ilişkin anılar, yetişkin yaşamında gözlenen psikolojik sorunlar için bir veri bankası niteliği taşımaktadır. Bu araştırmanın amacı, çocukluk dönemi mutluluk ve huzur anıları ile uyumsuz bilişsel şemalar ve psikolojik semptomlar arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır, Hangi şema alanının-boyutunun ve hangi psikolojik semptomun, çocukluk dönemi mutluluk ve huzur anıları ile daha yüksek bir ilişki içerdiği belirlemenin yanında yordama gücünü ortaya koymak hedeflenmiştir. Araştırmada ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Bu amaçla, çocukluk dönemi mutluluk ve huzur anıları ölçeği, şema ölçeği ve kısa semptom tarama envanteri 468 kişilik üniversite öğrenci grubuna uygulanmıştır. Araştırmanın sonunda, aşırı tetikte olma – ketlenme, zedelenmiş otonomi, kopukluk-reddedilme şema alanlarının, ÇDMHA’nın en güçlü ve anlamlı yordayıcıları olduğu saptanmıştır. Bunun yanında psikolojik semptomlardan olumsuz benlik, somatizasyon ve depresyon belirtileri ile ÇDMHA arasında negatif yönde anlamlı ve yüksek korelasyon gözlenmiştir. Beş semptom birlikte, ÇDMHA puanlarına ilişkin toplam varyansın %46’sını açıklamaktadır. Araştırma bulgularından ebeveynlik eğitim programlarının hazırlanması ve geliştirilmesinde ve okullardaki önleyici ve geliştirici rehberlik hizmetlerinin etkililiğinin artırılmasında yararlanılabileceği önerilmektedir.
Yapılan pek çok araştırma, çocukluk çağı yaşantıları ile ileriki yaşlarda bireylerin kendi kendini kontrol, uyum ve problem davranışları arasında ilişkiyi konu almıştır. Bu anlamda, erken yaşlara ilişkin anılar, yetişkin yaşamında gözlenen psikolojik sorunlar için bir veri bankası niteliği taşımaktadır. Bu araştırmanın amacı, çocukluk dönemi mutluluk ve huzur anıları ile uyumsuz bilişsel şemalar ve psikolojik semptomlar arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır, Hangi şema alanının-boyutunun ve hangi psikolojik semptomun, çocukluk dönemi mutluluk ve huzur anıları ile daha yüksek bir ilişki içerdiği belirlemenin yanında yordama gücünü ortaya koymak hedeflenmiştir. Araştırmada ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Bu amaçla, çocukluk dönemi mutluluk ve huzur anıları ölçeği, şema ölçeği ve kısa semptom tarama envanteri 468 kişilik üniversite öğrenci grubuna uygulanmıştır. Araştırmanın sonunda, aşırı tetikte olma – ketlenme, zedelenmiş otonomi, kopukluk-reddedilme şema alanlarının, ÇDMHA’nın en güçlü ve anlamlı yordayıcıları olduğu saptanmıştır. Bunun yanında psikolojik semptomlardan olumsuz benlik, somatizasyon ve depresyon belirtileri ile ÇDMHA arasında negatif yönde anlamlı ve yüksek korelasyon gözlenmiştir. Beş semptom birlikte, ÇDMHA puanlarına ilişkin toplam varyansın %46’sını açıklamaktadır. Araştırma bulgularından ebeveynlik eğitim programlarının hazırlanması ve geliştirilmesinde ve okullardaki önleyici ve geliştirici rehberlik hizmetlerinin etkililiğinin artırılmasında yararlanılabileceği önerilmektedir.
Suicide is the second cause of death among adolescents, and nonsuicidal self-injury (NSSI) is one of the main risk factors for suicidal behavior. However, the possible variables specifically associated with suicidal ideation and suicide attempt, as well as the psychopathological characteristics linked to the concomitant presence of suicidal ideation/attempt and NSSI are still under-investigated in youth. The current study aimed to address these issues in a sample of 174 young Italian inpatients (Mage = 14.3 years ± 1.93, 78.2% girls). Sociodemographic and clinical variables were assessed through psycho-diagnostic interviews and ad hoc questionnaires. A binomial logistic regression was performed to identify the predictors of suicidal ideation and suicide attempt. Then, Kruskal–Wallis tests were run to analyze the psychopathological differences between patients with suicidal ideation and suicide attempt considering the coexistence of NSSI. The results highlighted that previous access to child mental health services and general psychopathological problems significantly predicted suicidal ideation, while previous hospitalizations, borderline personality functioning, and affective disorders significantly predicted suicide attempt. In general, inpatients with also NSSI reported higher levels of internalizing, somatic and total problems, impulsiveness, alexithymia, and emotional dysregulation. The clinical implications of our findings in terms of primary and secondary preventive programs are discussed.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.