were evaluated retrospectively. Twenty-seven patients were excluded from the study because their preoperative computed tomography results could not be reached. We evaluated preoperative computed tomography examinations of 23 patients included in the study with gastrointestinal stromal tumors according to size, contour, central hypoattenuation, homogeneity, contrast enhancement, growth pattern, mesenteric heterogeneity, local invasion to surrounding tissues, cavitation, concomitant presence of lymphadenopathy larger than 1 cm, fluid collection and metastasis. Radiological findings were compared with histopathologic findings, and the effectiveness of radiological findings on the prediction of malignancy potential was evaluated according to the National Institutes of Health and the Armed Forces Institute of Pathology criteria. Univariate and multivariate logistic regression analyses were used and p<0.05 was accepted as the level of statistical significance. Results: Tumor size (p=0.023) and central hypodensity (p=0.036) were found to be statistically significant for risk stratification according to the National Institutes of Health criteria. Contour irregularity (p=0.036, p=0.026) and mesenteric heterogeneity (p=0.021, p=0.005) were found to be statistically significant in decreasing importance in the evaluation of high risk potential according to the National Institutes of Health and the Armed Forces Institute of Pathology criteria, respectively. Conclusion: Contour irregularity and mesenteric heterogeneity may be useful to predict the high risk potential according to the both criteria. Tumor size and central hypodensity may provide risk stratification according to the NIH criteria.
ÖZAmaç: Çalışmamızın amacı gastrointestinal stromal tümörlerin radyolojik bulgularının malignite potansiyelini öngörmedeki etkinliğinin National Institutes of Health ve Armed Forces Institute of Pathology kritlerine göre araştırılmasıdır. Yöntem: Çalışmamızda Ocak 2010-Ocak 2016 tarihleri arasında patolojik olarak gastrointestinal stromal tümör tanısı almış 50 hasta rerospektif olarak incelenmiştir. Yirmi yedi hasta preoperatif bilgisayarlı tomografi tetkiklerine ulaşılamadığından çalışma dışı bırakılmıştır. Çalışmaya dahil olan 23 hastanın preoperatif bilgisayarlı tomografi tetkiklerinde tümörler boyut, kontur özellikleri, homojenite, kontrastla boyanma şekli, santral hipoatenüasyon varlığı, büyüme paterni, mezenterik heterojenite, çevre dokulara invazyon, kavitasyon, eşlik eden batın içi serbest sıvı, eşlik eden karaciğer metastazı ve 1 cm'den büyük lenf nodunun varlığı açısından değerlendirilmiştir. Radyolojik bulgular histopatolojik bulgular ile kıyaslanmış ve radyolojik bulguların malignite potansiyelini öngörmedeki etkinlikleri araştırılmıştır. Tek değişkenli ve çok değişkenli lojistik regresyon analizleri kullanılmış ve p<0,05 olması anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: Yirmi üç hasta ile yaptığımız çalışmamızda tümör boyutu (p=0,023) ve santral hipodansite varlığı (p=0,036) National Institutes of Health kriterlerine göre risk gr...