Ağrı, kanser hastalarında palyasyon gerektiren semptomların başında gelmektedir. Ağrı sıklığı hastalık evresine göre değişmekle birlikte erken evre ve aktif kanser tedavisi alan hastalarda %25-50 civarında iken, metastatik hastalarda bu oran %70-80'e kadar yükselmektedir (1). Ağrı kanser hastalarında sadece fiziksel olumsuz etkiler yaratmakla kalmayıp, hastalarda ciddi psikososyal etkilere de neden olmaktadır. Ağrı nedeni ile hastalarda iştah kaybı, uyku bozuklukları, depresyon, anksiyete bozukluğu ve sonuç olarak ciddi yaşam kalitesi bozukluğu görülmektedir (2). Yeterli tedavi edilememiş ağrı varlığında hastaların kanser tedavisine uyumları ve kendi öz bakımları bozulabilmektedir (3). Kanser hastalarında ağrı sadece tümörün kendisinden kaynaklanmamaktadır. Özellikle kemoterapötik ajanlar ile akut dönemde ortaya çıkan oral mukozit, ekstravazasyon gibi etkilere bağlı ağrı, platin ve taksan Bone is the third most common metastatic site after lungs and liver in advanced stages of cancer. Bone pain may be caused by local compression and/or invasion of the tumor or a pathological fracture due to bone metastasis. The mainstay of pain management is the treatment of underlying cancer. Furthermore, in case of pathologic fracture, surgery and/or radiotherapy may be considered. Besides, analgesics might be needed in most of the cases. Opioid analgesics are the backbone for the management of cancer pain. Nevertheless, paracetamol and nonsteroidal anti-inflammatory agents may be combined with opioid analgesics for the control of cancer pain. Adjuvant analgesics which are used as an analgesic due to their secondary effects are another option for the management of bone-related pain. Bisphosphonates and denosumab which are osteoclast inhibitors are used as an adjuvant analgesics, too. Furthermore, steroids are used as an adjuvant analgesic due to their anti-inflammatory effects.