ÖZPneumocystis pnömonisi (PCP), immün sistem bozukluğu olan hastalarda ölümcül seyredebilen bir akciğer enfeksiyonudur. Bununla birlikte Pneumocystis jirovecii'nin sağlıklı kişilerde ve diğer kronik akciğer hastalarında kolonize olabildiği bilinmektedir. Bu çalışmada, immün sistemi normal ve iyatrojenik olarak baskılanmış hastaların, PCP ve P.jirovecii kolonizasyonu yönünden değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya, Ocak 2011-Nisan 2014 tarihleri arasında farklı pulmoner semptomları nedeniyle bronkoskopi yapılan toplam 92 hasta (66 erkek, 26 kadın; yaş aralığı: 18-93 yıl, ortanca: 58.5) dahil edilmiştir. Hastaların 65'i immünosüpresif ilaç (38'i anti-kanser, 15'i anti-rejeksiyon/immünomodülatör ve 12'si kortikosteroid) tedavisi alan, 27'si ise almayan olgulardır. Hastalara ait bronkoalveolar lavaj (BAL) sıvısı örnekleri P.jirovecii ribozomal RNA büyük alt ünitesini kodlayan mitokondriyal geni (mtLSUrRNA) çoğal-tan iki turlu (nested) PCR (nPCR) yöntemi ile değerlendirilmiş; ayrıca tüm örnekler Giemsa ve Gomori'nin metenamin gümüş (GMG) boyama yöntemiyle boyanarak incelenmiştir. Çalışmada, nPCR ile 92 BAL örneğinin 31 (%33.7)'inde P.jirovecii DNA'sı saptanmıştır. Birinci PCR aşamasında, immünosüpresif altı (%6.4) hasta pozitif iken, nPCR ile immünosüpresif 65 hastanın 26 (%40)'sı ve immünokompetan 27 hastanın beşi (%18.5) pozitif bulunmuştur. nPCR ile pozitif saptanan 31 örneğin sadece beşinde (%16.1) Giemsa ve GMG boyaları ile P.jirovecii kist ve trofozoitleri gözlenmiştir. nPCR pozitif olguların immüno-süpresif olma olasılığı, nPCR negatif hastalara göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulunmuş (χ²= 3.940; p= 0.047); bu farkın organ transplant alıcıları ve anti-rejeksiyon/immünomodülatör ilaç tedavisi alan hastalarda daha belirgin olduğu (sırasıyla, χ²= 6.715, p= 0.01; χ²= 5.550, p= 0.018) izlenmiştir. nPCR pozitif saptanan hastalar klinik, laboratuvar ve radyolojik olarak incelendiğinde; immünosüpresif grupta yer alan beş (2 böbrek transplantı, 1 kemik iliği transplantı, 1 akciğer kanseri ve 1 interstisyel Geliş Tarihi