Geleneksel dokular toplumların kültürlerinin somut yansımalarıdır. Toplumların-sürdürülebilirlik açısından- bu dokuları korumak, gelecek kuşaklara aktarmak ve onlardan çıkarımlar yapmak gibi sorumlulukları vardır. Ancak ilerleyen zamana karşın değişen yaşam koşulları ve artan ihtiyaçlar doğrultusunda yeni mekânlara ve binalara gereksinim duyulmaktadır. İki unsur arasındaki dengeyi kurabilmek için geleneksel dokuların çevresinde onlara uyumlu, sürdürülebilir yapıları planlamak, inşa etmek gereklidir. Bu amaç doğrultusunda geçmişten bugüne tabi ki nitel ve nicel çeşitli yöntemler ve kurallar geliştirilmiştir. Dolayısıyla uygulanan yöntem ve kuralların sonuçlarının nesnel değerlendirilmesine de her zaman ihtiyaç duyulmuştur. Buna karşılık olarak kullanılabilecek değerlendirme araçlarından birisi de doğadaki çeşitli dokuların analizinde kullanılan, mimari analizlerde de değerlendirilen ve somut çıkarımlar sunan fraktal boyut uygulamalarıdır. Bu çalışmada da bu yöntemle, tarihi çevre içinde ya da çevresinde uygulanan yapıların çevresiyle uyumluluklarının sınanması amaçlanmıştır. Bunun için, diğer çalışmalardan farklı olarak üç boyutlu fraktal yaklaşımla, kültürel miras kenti Safranbolu’da Babasultan Mahallesi’nde seçilen tescilli eski ve yeni inşa edilen binaların doku analizleri yapılarak ve birbirleriyle tutarlılıkları ölçülmüştür. Bu şekilde, hem bu tarihi çevredeki yeni yapı yaklaşımlarıyla ilgili bir durum tespiti hem de bu tekniğin sayısal çıktıları üzerinden eski ve yeni yapıların yorumlaması yapılmıştır. Analizlerde yeni yapılarda farklı yaklaşımlarla birlikte, özellikle biçimsel doku bakımından, bir dil birliğinin olduğu tespit edilmiştir.