Deprem adı verilen, yer kabuğunda oluşan fay kırıkları ve enerji boşalımı şeklinde meydana gelen olağanüstü durum yaşandığı bölgede yıkıma yol açmaktadır. Can ve mal kaybı olarak tezahür eden bu yıkıcı afetler, ekonomik açıdan da bulundukları ülkelere çok büyük kayıplar yaşatmaktadır. Türkiye’de bugüne kadar birçok deprem meydana gelmiş, birçok can ve mal kaybı yaşanmıştır. Nitekim 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan ve 50 binden fazla insanın ölümüne, binlerce binanın yıkılmasına yol açan deprem bu gerçeği açıkça ortaya koymuştur. Stratejik yönetim uygulamaları ile; deprem öncesi ve sonrasında alınacak önlemler büyük ekonomik kayıpların önüne geçilmesinin yanı sıra çok sayıda can kaybının önlenmesinde büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle birtakım sorulara cevap bulabilmek amacıyla bu çalışma yapılmıştır. Yapılan çalışma için “Belgesel Kaynak Derlemesi” yönteminden faydalanılmıştır. Türkiye'deki depremleri inceleyen araştırmacıların çalışmaları incelenmiş ve özenle seçilmiş olanlar analiz edilerek kendi fikir ve görüşlerimizle birleştirilerek bir sonuca ulaşılmıştır. Ancak yapılan araştırma sonuçları hükümetler tarafından alınan tedbirlerin daha önceki depremlerde yaşanan can ve mal kayıplarının tekraren yaşanmasının önüne geçemediğini göstermiştir. Başlıca nedenler arasında depremin şiddetinin tahmin edilenden yüksek olması, risk planları ile stratejik planların kâğıt üzerinde kalması, ekonomik yönden gerekli hazırlıkların bulunmaması, riskli bölgelerde kentsel dönüşümün gerçekleştirilememesi, iyi bir yönetim sergilenememesi gibi etkenler sıralanabilmektedir.