Salgın hastalıklar toplumsal ve küresel anlamda insan yaşamını etkilemektedir. Günümüzde yaşanan COVID-19 hastalığı da küresel çapta etkili olmuştur. Dünyayı etkisi altına alan ve tüm insanların yaşamını kısıtlayan COVID-19 pandemi süreci, her ne kadar etkisini azaltmış görülse de psikolojik etkileri günlük hayatta hala görülmektedir. "Görünmez bir düşman" olarak nitelendirilen koronavirüs hastalığı (COVID-19) (Stankovska vd., 2020), Aralık 2019'da Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkmış ve oradan dünyaya yayılmış, uluslararası endişe duyulan küresel bir halk sağlığı acil durumudur (Qiu vd., 2020; Ren vd., 2020; Wang vd., 2020). Dünya Sağlık Örgütü, koronavirüs hastalığının dünya çapında bir pandemi olduğunu ve insanlar üzerinde endişe, korku ve paniği artırdığını açıklamıştır. Pandemiyle birlikte insanların yaşamlarına dair genel işleyiş ve rutinler sekteye uğrayarak yaşam tarzları ve düzenleri bu durumdan etkilenmiştir (Kim & Su, 2020). Virüs tehdidinin belirsiz, öngörülemez ve sürekli olmasının (Rana vd., 2020), insanların "güvenli bir yer olmadığı" hissine kapılmasının (Jung & Jun, 2020), hasta olsun veya olmasın toplumda artan korkunun, sosyal ve ekonomik yaşamdaki kırılmanın ve olumsuzlukların (Brooks vd., 2020), yaşam tarzının ciddi bir şekilde negatif yönde etkilenmesinin (Stankovska vd., 2020) psikososyal yapıyı olumsuz etkileyebileceği ve ciddi sorunlara yol açabileceği belirtilmektedir. COVID-19 salgını, insanların fiziksel sağlığı ve yaşamları için ciddi tehditlere neden olmaktadır. Ayrıca panik bozukluğu, korku, stres, anksiyete, yalnızlık ve depresyon gibi çok çeşitli psikolojik sorunları tetiklemektedir (Qiu vd., 2020; Stankovska vd., 2020).