Örtük zekâ teorileri, bireylerin zekanın doğası, yapısı ve gelişimi hakkındaki anlayış veya varsayımlarını yansıtan inanç sistemleridir. Genellikle bilinçdışı olduğu düşünülen bu inançlar, zihinsel faaliyetlerle ilgili bağlamlarda insanların tutumlarını, davranışlarını ve zorluklar karşısında verdikleri tepkileri etkilemektedir. Bu araştırmanın amacı, bireylerin kişiliğinde ve akademik yaşamında rol oynadığı düşünülen örtük zekâ teorilerine ilişkin ortaokul öğretmenlerinin deneyimlerini anlamaktır. Bu bakımdan araştırma, öğretmenlerin sabit zihniyet ve gelişim zihniyeti kavramlarına nasıl yaklaştıklarını açıklamayı ve benimsedikleri düşünce tarzlarının öğretim faaliyetlerini gerçekleştirirken bilişsel yapılarına, akademik niteliklerine ve uygulamalarına nasıl yansıdığını keşfetmeyi amaçlamaktadır. Araştırmada fenomenolojik araştırma deseni kullanılmıştır. Çalışma grubu, 2021-2022 eğitim-öğretim yılında Ordu il merkezi ve ilçe devlet ortaokullarında görev yapan yedi farklı branştan 25 öğretmenden oluşmaktadır. Araştırma verileri yarı yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmış ve veriler içerik analizi yaklaşımı ile beş temel aşamada analiz edilmiştir. Bulgular, öğretmenlerin zekâ hakkındaki örtük inançlarının öğretim alanlarına bağlı olarak farklılaşabileceğini ve bu inançların eğitim yaklaşımlarını etkileyebileceğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, öğretmenlerin derslerinde genellikle sabit zihniyetlere hizmet eden deneyimler yaşadıklarını, zihniyetlerin kökeninin eğitim politikalarına (öğretim programlarına), ebeveynlerin eğitim ve öğrenmeye yönelik tutumlarına, okul iklimi ve öğretmenlere bağlı olduğunu göstermektedir. Sonuçlar, öğretmen zihniyetlerinin olası eğitim çıktılarını açıklayan bir çerçevede tartışılmıştır. Bu bağlamda, hizmetiçi öğretmen eğitimi programlarında örtük zekâ teorilerine yönelik düzenlemeler yapılması, öğretmenlerin zekâya ilişkin örtük inançlarının daha somut bir şekilde anlaşılması için kapsamlı ve derinlemesine araştırmalar yürütülmesi ve bu araştırmaların öğretmenlerin yanı sıra eğitimin diğer paydaşları olan öğrenciler, ebeveynler ve okul liderlerini de kapsayacak şekilde genişletilmesi için üç temel öneride bulunulmuştur.