Bir gün içerisinde "para" kelimesinin kaç kere ve kaç değişik anlamda kullanıldığı hakkında bir istatistik yapılmış olsaydı özellikle küresel ekonomik kriz yaşadığımız şu günlerde sonuçlar tahminlerimizin çok üzerinde olabilirdi. Para'nın anlamı günlük konuşma dilimizde çok fazla içerik barındırırken, ekonomistlerce genelde tek anlamı vardır: Mal ve/veya hizmetlerin ödemesinde ya da borçların geri ödemesinde genellikle kabul edilen "her hangi bir şey'i" ifade etmektedir (Mishkin, 2004: 44). Bu tanım dinamik bir stok değişim aracı olan para için sınırlı bir tanımdır. Tanımda geçen "her hangi bir şey" ifadesi bu sınırın farkındalığının göstergesi olabilmektedir. Ekonomist olsun ya da olmasın "para" zenginlik ile eşdeğer bir anlam da ifade etmektedir. Ekonomistler parayı mevduat, satın alma ve/veya servet edinme gibi işlemlere hizmet eden bir varlık olarak görmektedirler. Para günlük konuşma dilimizde "gelir" anlamında da kullanılırken, birim-zaman başına kazanç ölçüsünü ifade eden bir tanım para ile ilişkilendirilmektedir. Dolayısıyla gelirin (paranın) hangi zaman diliminde ve ne kadar olduğu zenginliği ifade etmek için önemlidir. Birinin 1000 TL'yi bir saatte ya da bir ayda kazanıyor olması o kişinin geliri, zenginliği yani sahip olduğu "parası" hakkında bilgi verebilmektedir (Mishkin, 2004: 45). Elbette ki para gelir ve servetten farklıdır. Sonuç olarak gelir, bir kazanç akımı iken para, stok bir değişkendir (Salihoğlu, 2020: 6).
ÖZETİnsanın en temel motivasyonu refah ve mutluluk içinde bir yaşam sürmektir. En kapsamlı görüşlere göre refahın kaynağı "paradır". Adam Smith (1776), 'insanların "mevcut durumlarını iyileştirmek için" tek yol fiziksel refah değildir' derken "Sosyal Onay" kavramına dikkat çekmektedir. Fiziksel refahın temel unsuru bireyin elde ettiği kazanç yani para iken "sosyal onay" insan yaşamında paradan daha farklı kavramların göstergesidir. Ancak günümüzde sosyal onayın en temel göstergesi insanın paraya yüklediği anlam ile açıklanabilmektedir. Paranın icadı ile birlikte paraya yüklenen roller her geçen gün değişmekte çoğalmakta ve başka şekillere bürünmektedir. Morgan Ricks'e (2016) göre para sadece cebimizdeki nakit ya da çek defterimizdeki bakiye değildir. O aynı zamanda 'sosyal istikrar politika amaçları' için elzem bir araçtır. Bu kısa ama kapsamlı tanım ile paranın sadece bireysel bir refah aracı olmadığı bilakis önemli bir sosyal rolünün olduğu vurgulanmaktadır.Bu çalışmada finansal istikrarın hammaddesi olan para kavramı Goethe'nin başyapıtı olan Faust'un ikinci bölümünde geçen diyaloglar ve son zamanlarda her kesimden izleyicinin aşina olduğu "La Casa De Papel" dizisi bağlamında incelenmiştir. Sonuç olarak iktisat biliminin temel tanımında yer alan "sınırsız insan ihtiyaçlarını" karşılamanın en önemli rolü paraya düşmektedir. Özellikle küreselleşme ile her ne kadar "fiziki para" önemini kaybetmiş gibi görünse de dijital para ve benzerlerinin temelini oluşturduğundan vazgeçilemez bir kavram olduğu sonucuna ulaşılmıştır.