Bu çalışmamızda amacımız endoskopik olarak çıkarılamayıp cerrahi rezeksiyon uygulanan kolorektal polipli hastaların incelenmesidir. Yöntem: Bu çalışmaya Ocak 2014-Ağustos2017 yılları arasında kliniğimizde kolorektal polip nedeniyle cerrahi rezeksiyon uygulanan hastalar dahil edilmiştir. Olgular ile ilgili olarak hastane veri tabanında geriye dönük olarak hastaların demografik bilgileri, poliplerin lokalizasyonu, endoskopik biopsi sonuçları, yapılan cerrahi işlemler, rezeksiyon materyalinde polibin histopatolojisi ve postoperatif komplikasyon varlığı incelenmiştir. Bulgular: Kliniğimizde belirtilen süre içerisinde 8 hastaya "zor" polip tanısıyla cerrahi rezeksiyon yapılmıştır. Hastaların 6'sı erkek (6/8) olup, yaş ortalaması 64,12'dir. Poliplerin lokalizasyonu hastaların 3'ünde rektum (3/8), 2'sinde çıkan kolon (2/8), 2'sinde inen kolon (2/8) ve 1'sinde transvers kolon (1/8) idi. Hastaların preoperatif endoskopik biopsileri 5'inde villöz adenom (5/8), 2'sinde tubüler adenom (2/8), 1'inde juvenil polip (1/8) şeklinde raporlanmıştı. Çıkarılan piyeslerin patolojik incelenmesinde 3 hastada villöz adenom + yüksek dereceli displazi (YDD) (3/8)), 1'inde tubüler adenom+ YDD (1/8)), 1'inde tubüler adenom + intramukozal karsinom (1/8)), 1'inde juvenil polip + düşük dereceli displazi (DDD) (1/8) ve 2'sinde (2/8) invaziv karsinom belirlenmiştir. İnvaziv karsinom tespit edilen hastalarda kanser evreleri T1N0M0 ve T3N0M0 şeklinde raporlanmıştır. Çıkarılan poliplerin en büyüğünün boyutu 13,5x8,5 cm iken, en küçüğünün boyutu 4x3 cm idi. İlginç olarak çıkarılan en küçük tümörler invaziv tümör olanlardı. Sonuç: Polip boyutu operasyon öncesi invaziv karsinom olasılığı konusunda net bir belirleyici değildir. Endoskopik veya lokal rezeksiyon teknikleriyle çıkarılamayan poliplerin endoskopik biyopsi sonuçları ne olursa olsun onkolojik cerrahi prensiplere göre çıkarılması gerektiği düşüncesindeyiz.