Bu çalışmada yelken göğüs hastalarında konservatif ve cerrahi stabilizasyon yaklaşımlarının klinik sonuçları karşılaştırıldı ve erken redüksiyonun etkisi araştırıldı. Ça lış m a pla nı: Mart 2013-Aralık 2017 tarihleri arasında erken kaburga fiksasyonu yapılan yelken göğüslü 34 hasta (23 erkek, 11 kadın; ort. yaş 43.7±12.1 yıl; dağılım 20-74 yıl) cerrahi grubuna ve Şubat 2012-Aralık 2017 tarihleri arasında konservatif yaklaşım ile takip edilen yelken göğüslü 29 hasta (19 erkek, 10 kadın; ort. yaş 45.7±15.8 yıl; dağılım 24-74 yıl) konservatif tedavi grubuna alındı. Travmanın olduğu gün veya bir sonraki gün (24 ila 36 saat içerisinde) erken kaburga redüksiyonu uygulandı. Hastanede kalış süresi, ameliyat sonrası dönemde pnömoni ve septik komplikasyon varlığı, mortalite, mekanik ventilasyon süresi, trakeostomi oranı, solunum fonksiyon test sonuçları ve ağrı skorları kaydedildi ve gruplar arasında karşılaştırıldı. Bul gu lar: Hastanede ve yoğun bakım ünitesinde yatış süresi ve mekanik ventilasyon süresi cerrahi grubuna kıyasla, konservatif tedavi grubunda istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha uzun idi (sırasıyla p<0.001, p<0.001 ve p<0.001). Cerrahi grupta hiçbir hastada trakeostomi gerekmez iken, konservatif tedavi grubunda beş hastada trakeostomi gereksinimi oldu (p= 0.004). Mortalite oranları cerrahi ve konservatif tedavi gruplarında sırasıyla %2.94 ve %20.69 idi (p= 0.027). Ağrı skorları, konservatif tedavi grubuna kıyasla, cerrahi grup lehine istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklı idi (sırasıyla p= 0.0038 ve p= 0.044). So nuç:Çalışmamızın sonuçları erken fiksasyon ve erken ekstübasyonun mekanik ventilasyon gereksinimini, hastanede yatış süresini, trakeostomi ihtiyacını ve ölüm oranlarını azalttığını göstermektedir. Bu yaklaşım, yelken göğüs hastalarında uzun dönem ağrı şikayetinde ve solunum fonksiyon testlerinde önemli bir iyileşme sağlar. Anah tarsöz cük ler: Yelken göğüs, kilitli kaburga plağı, kaburga kırığı, toraks travması.