Bu çalışma, Türkiye’de kadına yönelik şiddet vakalarının medyada nasıl temsil edildiğini analiz etmektedir. Araştırmada, Semih Çelik cinayetinin ulusal gazetelerdeki sunumu, Entman’ın Çerçeveleme Teorisi temel alınarak içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. 5-10 Ekim 2024 tarihleri arasında yayımlanan haberler; ana akım, seküler, hükûmete yakın, dindar ve milliyetçi basın bağlamında değerlendirilmiş ve ulusal çapta yayın yapan 15 gazeteden seçilen toplam 69 haber başlığı örneklem olarak incelenmiştir. Bulgular, ana akım ve hükûmete yakın gazetelerin olayları sansasyonel ve bireysel suç eksenli çerçevelerle ele alırken, toplumsal eşitsizlikleri göz ardı ettiğini göstermektedir. Seküler basın, olayları toplumsal cinsiyet eşitsizliği bağlamında ele almış, ancak çözüm odaklı bir yaklaşım geliştirememiştir. Dindar ve milliyetçi basın ise genellikle ahlaki ve dinî temalar üzerinden çerçeveleme yapmış, ancak nadiren şiddeti toplumsal bir tehdit olarak ele almıştır. Tüm medya organlarında şiddeti önlemeye yönelik kapsamlı çözüm önerilerinin eksik olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak, çalışma, medyanın kadına yönelik şiddeti ele alış biçiminde etik ve toplumsal sorumluluğa dayalı bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu vurgulamaktadır. Şiddeti normalleştiren veya dramatize eden haberlerin yerine, yapısal çözümleri teşvik eden bir habercilik anlayışının benimsenmesi gerektiği ortaya konulmuştur.