Amaç: Bu çalışmada her türlü kırığın bilgisayarlı simülas-yonuna uygun olan ve güvenilir sonuçlar veren gerçekçi bir model yaratıldı. Hastalar ve yöntemler: İleri numune elde edebilmek için plastik bir pelvis modeli kullanıldı. Veriler sağlıklı bir pelvisin bilgisayarlı tomografi taramasından elde edildi. Üç boyutlu plastik pelvis taraması ile geometrik olarak kesin bir model oluşturuldu. Bilgisayarlı tomografi taramalarından elde edilen verilere göre kemikli kısımların materyal özellikleri modifiye edildi. Pelvis farklı segmentlere ayrıldı ve materyal özelliklerinin doğru olması için her segmentte kortikal ve kansellöz kemik maddesinin oranı tayin edildi. Pelvis modelinin doğrulanmasında, tip C pelvis hasarının simülasyonu yapıldı ve sakrum kırığı ve semfizyoliz plaklar ile stabilize edildi. Bu veriler daha önceki kadavra deneylerinden elde edilen veriler ile karşılaştırıldı. Bulgular: Yeni model üzerinde yapılan simülasyona göre, sakrum kırığının fragmanları arasındaki kayma değerleri, kadavra deneylerinde bildirilen değerlere yakındı ve artan gerilme tolere edilebilir aralıkta kaldı. Sonuç: Yeni sonlu eleman pelvis modelimiz, eski modele göre, pelvisi daha doğru yansıtmaktadır. Modelin doğ-rulaması başarılı olduğundan, güvenilir sonuçlar ile bu yöntem her türlü kırığın bilgisayarlı simülasyonu için uygundur.Anahtar sözcükler: Sonlu eleman analizi; kırık tespiti; pelvis kemiği.
Objectives:In this study, we aimed to create a realistic model which is suitable for computerized simulation of any kind of fractures and provides reliable results. Patients and methods: We used a plastic pelvic model to construct advanced specimens. The data were retrieved from the computed tomography scans of a healthy pelvis. A geometrically exact model by the means of three-dimensional scanning of the plastic pelvis was obtained. The material properties of the bony parts based on the data retrieved from the computed tomography scans were modified. The pelvis was divided into distinct segments and the proportion of the cortical and cancellous bone substance in each segment were determined to make the material properties accurate. In the validation of the pelvic model, a type C pelvic injury was simulated and the fracture of the sacrum and the symphyseolysis were stabilized with plates. These data were compared with those of previously performed cadaver experiments. Results: Based on the simulation performed on the new model, the shift values between the fragments of the broken sacrum approximated the reported values of our cadaver experiments and also arising strains remained in the tolerable interval. Conclusion: Our new finite element pelvic model represents the pelvis more accurately than the former one. As the validation of the model was successful, it is suitable for computerized simulation of any kind of fractures offering reliable results.