The Role of Media for Communication During the Disaster

Abstract

Purpose: This paper aims to describe the role of media in communication during the disaster. Research methodology: This paper is a narrative literature review. The articles were taken from Science Direct and Google Scholar. The articles were selected based on the title, abstract, and full-text screening. Results: Results revealed that the roles of media are essential such as making people understand the types of disaster risk, providing information and solution for managing risks, engaging people power, disseminating information, hosting a discussion between government and people, also creating a sharing idea platform, and communicating emotions. Media language and communication type must be well prepared to disseminate the right information at the precise time. In conclusion, the media’s role is essential in disseminating information, solutions, and emotions among people during a disaster. Therefore, the language and communication type must be carefully selected to deliver precise information at the right time. Contribution: Social and disaster management Limitations: The specific media should be determined in a research to compare the role of each media equally.

Geleneksel Medyadan Sosyal Medyaya Afet İleti̇şi̇mi̇, Toplum Ve Afet İli̇şki̇si̇

“…Son yıllarda acil durumlar için ideal bir iletişim aracı olarak çoklu iletişime imkân tanıyan, coğrafik sınırlılıkları olmayan, düşük maliyetli, kolay öğrenilip kullanılabilen, güvenilir, geliştirilebilir, mobil (gezici, birçok yerde kullanılabilen) ve hızlı olması sebebiyle eğlenme, bilgiye ulaşma, arkadaş edinme gibi birçok alanda kullanılan sosyal medya uygulamaları afetlerde iletişim ve koordinasyonu sağlamak için de sıklıkla kullanılmaya, araştırmalara konu olmaya başlamıştır (Houston ve diğerleri, 2015;Rasmussen ve Ihlen, 2017;Yuliana, 2023).…”

“…Dünya ölçeğinde ilk olarak 2010 Haiti Depreminde Amerika Birleşik Devletleri, Haiti Hükümeti ve Birleşmiş Milletler başta olmak üzere yardım için harekete geçen birçok ülke sosyal medyayı ana bilgi paylaşım mekanizması olarak kullanırken (Yates ve Paquette, 2011) ülkemizde ise sosyal medyanın afetlerde ne kadar büyük bir görev üstlenebileceğini gözler önüne seren olay 23 Ekim 2011 tarihinde Van'da meydana gelen deprem olmuştur (Soydan ve Alpaslan, 2014;Toker, 2016). Bu ilk kullanımlarından sonra her geçen gün afet ve acil durumlarda kullanımı artan sosyal medya uygulamalarına kurumlar, kişiler veya topluluklar; afet açısından riskli bölgeler veya afete neden olabilecek durumlar hakkında toplumu uyarmak, arkadaşlara, aile üyelerine güvende olduğunu bildirmek, afetler sonrası yerel, bölgesel ya da küresel çapta yardım çağrısında bulunmak, afetzedelere daha hızlı ulaşabilmek için başvurmaktadır (Lindsay, 2011;Yuliana, 2023).…”