COVID 19, dünya ekonomisi üzerinde yıkıcı bir etki yaratmıştır. Karantina önlemleri, tüketici ve yatırımcı güveninin azalmasıyla birlikte ülkeler küçülmüştür. İşletmeler faaliyetlerini durdurmuş ve işsizlik artmıştır. Bu dönemde geleneksel finansman araçlarının eksik yönleri ortaya çıkmıştır. Finansman faaliyetlerinde çevresel, sosyal ve ekonomik unsurlar denge içinde organize edilmelidir. Ancak geleneksel finansman faaliyetlerindeki borç alacak ilişkisi, çevresel ve sosyal unsurlara katkı sunsa da bu unsurlar arasında gerekli dengeyi kurabilecek yapıda değildir. İslami finansman modeli, sahip olduğu risk paylaşımı unsuru ve İslam dininin ilkelerinin oluşturduğu karakteristik özellikleri sebebiyle ekonomi, çevre ve sosyal dengeyi sağlayabilir. Bu çalışmada COVID 19 salgını ve sonrasındaki süreçte İslami finansman modelinin etkisi ele alınmış ve İslami finansman araçlarının kullanımına ilişkin öneriler sunulmuştur. Literatür incelemesi ve İslami finansman modelinin özellikleri göz önüne alındığında, COVID 19 süreci ve sonrası ekonomik toparlanmada İslami finansman modelinin dünya ekonomisine katkı sunabileceği yorumu yapılabilir. Salgın sebebiyle insanlar gelir kaybı yaşamış, kamu hizmetlerinde aksamalar meydana gelmiş ve ekonomide dijitalleşmenin etkisi artmıştır. İslami finansman modelinin kaynağını oluşturan İslami ahlak ekonomisi, finansman süreçlerinde toplumun çıkarlarını gözetirken sosyal ve çevresel unsurların da finansman kararlarında önemsenmesi ilkesini benimsemiştir. Ayrıca mikrofinansa uygun yapısı ve büyük potansiyele sahip İslami fintek uygulamaları ile İslami finansman modeli, COVID 19’un ekonomide yarattığı ihtiyaçlara uygun bir yapıdadır. Çalışmada İslami finansman araçları olan mudarebe, müşareke, sukuk, zekat ve tekafülün salgının etkilerine karşı uygulanması konusunda öneriler sunulmuştur