Çalışmanın amacı gebe kadınlarda görülen apandisitin tanı ve tedavi stratejileri ile klinikopatolojik özellikleri ve feto-maternal sonuçlarını değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada apendektomi yapılan 17 gebe kadın ve yaşları eşleştirilmiş 59 gebe olmayan kadın laboratuvar bulguları, preoperatif ultrasonografi (USG), patoloji ve klinik sonuçlar açısından karşılaştırıldı. Bulgular: Toplam USG tarama sayısı, görüntülenemeyen apandis oranları ve hastanede kalış süreleri gebe kadınlarda gebe olmayan kadınlara göre daha fazla idi (sırasıyla p<0,001, p=0,035 ve p=0,014). Gebe grupta negatif apendektomi oranı gebe olmayanlara göre 1,5 kat, komplike apandisit oranı ise 7 kat daha yüksekti. USG'nin tanısal doğruluğu ise gebe olmayan grupta daha yüksek bulundu (%72,9'a karşı %64,7). Hematolojik parametreler açısından apandisit olan ve olmayan gebe hastalar arasında anlamlı bir fark bulunmadı. İkinci trimesterde bir erken doğum ve bir abortus görülürken, üçüncü trimesterde bir hastada negatif apendektomiyi takiben bir erken doğum gerçekleşti. Sonuç: Gebelik sırasında laboratuvar parametreleri ve USG ile konulan apandisit tanısı hatalı olabilmektedir. Bu yüzden, gereksiz cerrahi müdahalelerden kaçınmak için, klinisyenlerin hamilelik sırasında apandisitten şüphelendikleri durumlarda ek görüntüleme tetkikleri yapmayı düşünmelerini öneririz. Çünkü hem negatif apendektomi hem de komplike apandisit, ihmal edilemez bir fetal morbidite ve mortalite oranıyla sonuçlanabilir.