1905) "Geçmişi hatırlayamayanlar onu tekrar etmeye mahkûmdur" demiştir. Ancak dünyadaki etnik çatışmaların tarafları, aksini göstermektedir. Nitekim, geçmişi hatırlayanlar ve geçmişi onurlandıranlar, yaşanılan travmaların motivasyon yaratmasına ve önyargı/klişelerin güçlenmesine ortam hazırlamaktadır. Etnik ve müzmin çatışmaları deneyimleyen toplumlarda bunlar giderek yerleşik hale gelmektedir. Bu bağlamda oluşan duygular ve davranış kalıpları, etnik çatışmaların hazırlayıcısı ve neticesi olarak süreklilik göstermektedir. Çalışma, bu duruma zemin hazırlayan birtakım duygusal etmenleri, barış çalışmaları bağlamında ve sosyal inşacılık bakış açısıyla ele almayı amaçlamaktadır. Çalışma, ülkemizde uluslararası ilişkiler alanında, duygu üretiminin uluslararası güvenlik paradigması olarak değerlendirme alanı olduğu noktasında önemli bir eksikliği gidermeyi hedefleyen literatür araştırmasıdır.