Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesine göre tüketici, “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade eder. Hükümden, söz konusu amaç dışında hareket eden kişilerin tüketici olamayacağı anlaşılmaktadır. Ancak hükümde tacire ilişkin bir açıklık bulunmamaktadır. Bu konuda Türk hukukunda tartışmalar devam etmekte olup henüz bu konuda ortak bir sonuca varılmış değildir. Bu çalışmada tacirin tüketici sıfatı ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Tacirin tüketici sıfatına ilişkin yapılan tartışmalarda ya sadece Türk hukuk öğretisi ve yargı kararlarından yararlanılarak bir sonuca ulaşılmış ya da AB hukuku ve Kıta Avrupası ülkelerinin hukukundan hareketle çözüm önerileri sunulmuştur. AB hukuku ve Kıta Avrupası ülkelerinin hukuku, Kanun’a mehaz teşkil etmesi bakımından önemlidir. Bununla birlikte tüketici kavramının kapsamına tüzel kişilerin dâhil edilmesi, ticari iş karinesi ilişkin Türk Ticaret Kanunu’nun 19. maddesi gibi düzenlemeler Türk hukukuna özgüdür. Bu nedenle çalışmada; Türk hukukunda, AB hukukunda ve Kıta Avrupası ülkelerinin hukukunda ortaya atılan görüşler ile Türk hukukuna özgü düzenlemeler bir arada değerlendirilerek konu çözüme kavuşturulmaya çalışılmıştır.