Çağdaş feminist edebiyat eleştirisinin önde gelen isimlerinden dilbilimci ve psikanalist Julia Kristeva, çalışmalarında Platon'un mekânsala ilişkin kavramı choradan fazlasıyla faydalanmıştır. Ortaya koyduğu bağlam Mekânsal Dönüş sürecinin belki de en az dikkat çeken ancak en yaratıcı örneklerinden biri olarak değerlendirilebilir. Kristeva'nın hangi motivasyonla chora kavramına yöneldiği sorusundan hareketle, coğrafya ile kurduğu söz konusu iletişimi mekânsal dönüşün bir boyutu olarak anlamlandırma amacında olan çalışmada, öncelikle chora kavramı üzerinde durulmakta, ardından Kristeva'nın edebiyat eleştirisi ve psiko-analitik bağlama içkin çok yönlü düşünü mekân odağında irdelenmektedir. Çalışma dili/edebiyatı, psiko-analitik içerimi, feminist bağlamı düşünmenin bir tarzı olarak mekanın gelişimine yönelik yapılan çıkarsama ile sonlanmakta olup, bahse konu çerçeve ile ilişkilenmekle birlikte esasta yeni ve farklı bir coğrafi perspektifin nasıl üretilebileceğini sorgulamaktadır. Mekân kavramının imkânları, yapısal inşacı bir yaklaşım ve tarihsel-coğrafya perspektifiyle aranırken, Kristeva'nın kendi çalışmaları ve konuya yönelik yazılmış ikincil metinlere dayalı nitel-yorumlayıcı bir araştırma deseni benimsenmiştir. Sonuç olarak, Kristeva'nın anne bedeniyle bütünleşen şiirsel dilin çocuğun dil gelişiminde etkili olduğu yönündeki izahatının, geleneksel fallusçu bakışın anneliğe "oryantalist" yaklaşım olarak da ifade edilebilecek çehresini yerle bir ettiği, başlıca desteğini ise mekânsal bir metafordan, maternal bulunup tarihsel dikotomiler varlığında öteki ile buluşturulan, örtüklenen çoklu ses ve anlamların heterotopik uğrağı, kitonyen choradan aldığı vargısına ulaşılmaktadır.