Amaç: Metanol zehirlenmesi ülkemizde son zamanlarda sıkça karşılaşılan bir zehirlenme türüdür. Zehirlenme durumunda vakaların hızla tanınıp tedavi altına alınması sayesinde mortalite ve morbidite oranları azaltılabilir. Bu çalışmanın amacı, acil servise başvuran metanol zehirlenmesi hastalarının demografik özellikleri, fizik muayene bulguları ve laboratuvar sonuçları ile sağ kalım arasındaki ilişkiyi araştırmaktır.Gereç ve Yöntemler: Hastalar metanol zehirlenmesi sonrası eksitus olanlar ve hayatta kalanlar olmak üzere 2 farklı gruba ayrıldı. Tüm hastaların demografik özellikleri, başvuru şikayetleri, fizik muayene bulguları ve laboratuvar sonuçları ve klinik sonlanımları kaydedildi. Grupların karşılaştırılmasında Chi-square, Student t-test ve Mann-Whitney U testi kullanıldı. p<0.05 değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.Bulgular: Çalışmaya metanol zehirlenmesi sonrası eksitus olan (n=5) ve hayatta kalanlar (n=12) olmak üzere toplam 17 hasta dahil edildi. Metanol zehirlenmesi sonrası en sık başvuru şikâyeti görme bozukluğu (%70.6) iken, bunu nefes darlığı (%35.3) ve bulantı-kusma (%35.3) takip ediyordu. Gruplar arasında başvuru şikâyeti bakımından farklılık saptanmadı. Her iki grupta da başta solunum sayısı (hiperventilasyon) olmak üzere vital bulguların ortalama değeri, normal değerinin üstündeydi. Ancak, vital bulgular bakımından gruplar arasında farklılık saptanmadı. Eksitus olan hasta grubundaki kreatinin düzeyi ve baz açığı seviyesi hayatta kalan gruptakilere göre anlamlı olarak artmışken, bikarbonat ve pH düzeyi ise anlamlı oranda azalmış olarak tespit edildi (sırasıyla p=0.015; 0.002, 0.020; 0.002).Sonuç: Metanol zehirlenmesi sonrası ölen hastalarda, kreatinin değerindeki ve baz defisitindeki artış, derinleşen asidoz ve azalmış bikarbonat düzeyi kötü klinik sonlanımla uyumludur. Görme bozukluğuna eşlik eden hiperventilasyon ve bilinç kaybı durumlarında metanol zehirlenmesi akla gelmeli ve bir an önce uygun tedavi prosedürlerine başlanmalıdır.