ÖZET:Erişkin dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ile dopamin taşıyıcısı gen, dopamin D3 reseptörü ve dopamin D4 reseptörü gen polimorfizimleri arasındaki ilişki Amaç: Dikkat eksikliği hiperakitivite bozukluğu (DEHB), dikkatsizlik, dürtüsellik ve hiperaktivite ile karakterize gelişimsel bir bozukluktur. DEHB etiyolojisi tam olarak anlaşı-lamamış olmakla birlikte %76'ya varan kalıtsallık oranı ile orta-yüksek genetik geçiş gösterdiği bilinen bir hastalıktır. Dopaminin düzenlenmesinde yer alan çok sayıda genin polimorfik varyantlarının DEHB ile ilişkili olduğu bildirilmiştir. Bu araştırmada biz DAT1 (dopamin taşıyıcısı), DRD4 (dopamin D4 reseptör), DRD3 (dopamin D3 reseptör) genlerinde görülen genetik polimorfizmler ile erişkin tip DEHB arasındaki ilişkiyi araştırmayı amaçladık. Yöntemler: Çalışmamız DSM-IV'e göre erişkin DEHB tanısı konmuş 79 hasta ve 75 kontrolden oluşmaktaydı, çalışma ve kontrol grubunun tamamı Denizli yerleşimliydi. Bütün hastalar Wender Utah Derecelendirme ve DSM-IV'e Dayalı Erişkin DEHB Tanı ve Değerlendirme ölçekleri ile değerlen-dirildi. Hastalardan yazılı onam alındıktan sonra çalışmaya tüm katılanlardan kan örneği alındı. Alınan venöz kanlar etilen diamin tetra asetik asit (EDTA) ihtiva eden tüplerde toplandı. DNA tam kan hücrelerinden izole edildikten sonra, polimerize zincir reaksiyonu kullanılarak literatürde tarif edildiği şekildi genetik analizler yapıldı. İstatistiksel analizler için SPSS 15,0 paket programı kullanıldı. Bulgular: DEHB alt gruplarına bakıldığında 79 DEHB hastasının 23'ü "dikkatsizliğin ön planda olduğu tip", 22'si "hiperaktivite ve dürtüselliğin ön planda olduğu tip", 34'ü "'bileşik tip" tanısı almıştı. 10/10 ve 9/10 tekrarları DAT1 VNTR (tekrar eden tandem değişkeni sayısı) için hem çalış-ma grubunda hem de kontrol grubunda en sık rastlanan genotiplerdi. DRD4 7 tekrar allel gen polimorfizmi için ise çalışma ve kontrol grubunun her ikisinde de en sık olarak 4/4 ve 4/7 tekrarları bulunmaktaydı. Ser/Ser polimorfizmi ise DRD3 ser9Gly polimorfizmi için çalışma ve kontol grubunda en sık yer alan genotipti. DAT1 VNTR, DRD4 7 tekrar ve DRD3 Ser9Gly polimorfizmleri ile DEHB arasında ise bir ilişki yoktu. Hasta ve kontrol grupları arasında bahsi geçen her üç polimorfizm ile Erişikin tip DEHB tanısı ve alt gruplar arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Sonuçlar: Biz DAT1 VNTR, DRD4 7 tekrar ve DRD3 Ser9Gly polimorfizmleri ile erişkin tip DEHB arasında bir ilişki tespit edemedik. Olgu kontrol tipi genetik çalışmalarda etnik farklılık ve örneklem büyüklüğü önemli bir faktördür. Avrupa çalışmalarının çoğunluğunda bu genler ile erişkin DEHB gelişimi arasında bir ilişki gösterilmiş, buna karşın Ortadoğu ve Asya kökenli çalışmaların çoğunluğunda ise bir ilişki saptanamadığı bildirilmiştir. Gelecekte, büyük örnekleme sahip, tüm genomu tarama ve kopya sayısı değişikliklerini saptama tekniklerinin kullanıldığı, çok merkezli çalışmaların yapılması erişkin DEHB ile dopaminerjik sistem arasındaki ilişkiyi daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. Association of adult attention def...