GirişGlenohumeral eklem dejenerasyonun seyri ve nedenleri vücuttaki diğer diartrodiyal eklemlerde olan osteoartrit ile benzerdir. Ancak glenohumeral eklem yük taşıyan bir eklem olmadığı için diz ve kalça eklemlerine kıyasla primer osteoartrit daha nadir gö-rülmektedir, diz ve kalça eklemlerinden sonra dejeneratif hastalıklardan üçüncü sık-lıkta etkilenen büyük eklemdir. [1,2] Epidemiyoloji, Etyoloji ve Patoanatomi Omuz eklemi diz ekleminden sonra en çok kronik ağrı rapor edilen ikinci eklem olmasına rağmen (sırayla %30.6 ve %63.4), klinik olarak önemli derecede artrit nadir olarak görülmektedir.[3] Omuz artroskopisi uygulanan hastalarda %4 ile %17 arasında kartilaj hasarı görülmekle beraber, gerçek sıklığında belirsizlikler vardır ve bu asemptomatik kartilaj hasarının prognozu hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır. Genel olarak omuz ağrısı ile değerlendirilen hastalarda %5-10 arasında dejeneratif glenohumeral artrit tespit edilmektedir. İnsidans bayanlarda yüksektir ve 60-70 yaş aralı-ğında artmaktadır. [4,5] Glenohumeral artritin etyolojisi primer ve sekonder nedenler olarak iki gruba ayrıl-maktadır, ancak primer artritte birtakım çevresel ve genetik faktörler rol alsa da etkenler çok faktörlü olabilir ve artritin nedenini bulmak zor olabilmektedir. Primer glenohumeral artritin en sık etyolojisinde rotator manşet yırtığı artropatisi, travma sonrası artrit ve romatoid artrit yer alırken, postoperatif artrit, kondrolizis ve osteonekrozis sekonder osteoartrit nedenleri arasında sayılmaktadır. [6,7] Humerus başı merkezindeki kıkırdak periferinden daha kalındır ve perifere gidildikçe kıkırdak kalınlığı azalır, bunun tam tersi yönünde glenoid merkezindeki kıkırdak periferinden daha incedir ve bu durum glenohumeral eklem uyumunu sağlar. Aşırı kullan-