Treatment of originally coloured wools with garlic stem extracts and zinc chloride to ensure anti‐bacterial properties with limited colour changes

Abstract

In this study, the objective was to ensure anti‐bacterial properties for originally coloured wools with naturally sourced garlic stem extracts. In addition, zinc chloride‐based treatment was also carried out. The aim was to retain the original colours of the wool fibres during these treatments. The effects of both treatments were evaluated in terms of colour changes in the wool fibres. It was found that the colour changes caused by the treatments were high in white/ecru fibres but more limited in black fibres. The colour differences between the treated and untreated black fibres were near 1; they were also quite high in white/ecru fibres. The anti‐bacterial properties of the treated wool fibres against two bacteria species, one gram‐negative and one gram‐positive, were also investigated. It was observed that zinc chloride‐based treatment ensured significant anti‐bacterial efficiencies against the bacteria tested and 99.9% bacterial reduction in all cases. However, the anti‐bacterial effects of garlic stem extract‐based treated wool fibres were limited. It was observed that treatment of wool fibres with garlic stem extracts resulted in no anti‐bacterial efficiency against Escherichia coli but did provide some anti‐bacterial capability against Staphylococcus aureus. The highest bacterial reduction of S. aureus was 80.7% in originally brown‐coloured wool fibre.

Kanarya Otu (Senecıo Vernalıs) Bitkisinin Doğal Boyamacılıkta Kullanılabilirliğinin Araştırılması

“…Doğal boyaların en büyük kaynağı olan bitkiler, insanlığın başlangıcından beri renklendirici madde olarak kullanılmaktadır. Farklı çalışmalarda, ebegümeci bitkisinin yünlü kumaşların boyanmasında kullanıldığı [1], nar kabuğundan elde edilen boya ile pamuklu kumaşların boyandığı [4], fındık kabuklarının doğal boyamalarda kullanıdığı [5], kızılağaç yapraklarının tekstil endüstrisinde doğal boya kaynağı olarak kullanıldığı [6], Afrika Marigold çiçeğinden elde edilen doğal boyanın pamuklu ve ipeklilerin boyanmasında kullanıldığı [7], nar kabuğu, kökboya ve havacıva otunun yünlü kumaşların boyanmasında doğal boya kaynakları olarak kullanıldığı [8], çam kozalakları ile yünlü kumaşların boyanması sonrası antibakteriyel özelliklerinin incelendiği [9], sarımsak sapı özleri kullanılarak yün liflerin boyanması ve çinko klorür uygulanarak liflere antibakteriyel özellik kazandırıldığı [10], okaliptüs yapraklarının antibakteriyel bitim işlemlerinde kullanımının araştırıldığı [11], kızılcık meyvesi ve kızılcık meyve dalı ekstresi boyama prosesi içerisinde kullanılarak pamuğun antibakteriyel bitim işlemlerinde kullanılan kimyasalların azaltılmasının araştırıldığı [12], Viburnum opulus ve soğan kabukları ile boyanan kumaşların antimikrobiyal ve antifungal aktivitesinin araştırıldığı [13], soğan (Allium cepa) yumru dış kabuğundan doğal boyarmadde ekstraksiyonu ve deri boyamada kullanımının incelendiği [14] görülmektedir. Araştırmacıların yapmış oldukları çalışmalarda, doğadan sağlanan farklı türdeki bitki ve böceklerden elde edilen boyarmaddelerden yararlanılarak farklı renk tonlarının elde edilebildiği görülmektedir.…”

Second-Order Derivation Fourier Transform Infrared Spectral Analysis of Regenerated Wool Keratin Structural Changes

“…Furthermore, wool dyed with natural dyes has a higher value because the wearability is improved. [5][6][7][8] However, the wide use of wool in the textile industry also results in a great amount of waste being produced every year. 9 Regenerating keratin is an efficient way of recycling waste wool.…”

Antibacterial effects of extracted corn zein with garlic extract‐based nanoemulsion on the shelf life of Vannamei prawn (Litopenaeus vannamei) at refrigerated temperature

“…Those extracts are of clinical and industrial importance, due to their antimicrobial properties, and reducing reactive species oxygen (ROS) (Ortega‐Ramirez et al., 2014). The aforementioned herbal products have been extensively used in a wide range of industries like texture engineering (Yılmaz, Aydınlıoğlu, et al., 2020; Yılmaz, Koçak, et al., 2020), textile dying (Koçak & Yılmaz, 2021), biomedicine (Hemeg et al., 2020), cosmetics (Ribeiro et al., 2015), and pharmaceutics (Hassan & Ullah, 2019). Hence, the food sector is not an exception (Mostafa et al., 2018).…”