“…Geçen bir asırlık süre içinde Türk coğrafyasının akademik gelişimine ve gösterdiği performansa ilişkin olarak genellikle iyimser veya övgücü bir bakış açısıyla ya da yorumsuz yazılmış çok sayıda çalışma yapılmıştır (Akkan, 1972(Akkan, , 1998Akyol, 1943aAkyol, , 1943bAkyol, , 1943cBilgin, 1961;Darkot, 1951;Doğanay, 1995;Erinç, 1973Erinç, , 1997Erol, 1993;Gürsoy, 1975;Hütteroth, 1992;Kara, 1998;Kayan, 2000;Koçman, 1999;Özçağlar, 1998;Özey, 1998;Tunçel, Yiğit ve Çelikbağ, 2010;Tümertekin, 1971Tümertekin, , 2001Yiğit, 1996). Bununla birlikte, özellikle 2000'li yılların başından beri, disiplin içinden ve dışından Türkiye'de coğrafya biliminin kendisini anlamasına, geçmişin sorgulanmasına ve yeniden anlamlandırılmasına yönelik girişimlerin sayısında önemli bir artış olduğu da gözlenmektedir (Arı, 2017;Arı ve Köse, 2005;Bekaroğlu, 2014Bekaroğlu, , 2016Bekaroğlu ve Sarış, 2017;Bekaroğlu ve Özdemir, 2014;Bekaroğlu ve Yavan, 2013, 2018Durgun, 2011;Gümüşçü, 2012;Karabulut, 2012;Kaya, 2005Kaya, , 2010aKaya, , 2010bÖzgür, 2014;Özgür ve Yavan, 2013;Pérouse, 2012;Tekeli, 2012;Tuysuz ve Yavan, 2012;Yavan, 2005a…”