Ekonomik istikrarın önemli göstergelerinden biri durumunda olan faiz oranı makroekonomik büyüklüklerle de yoğun etkileşim içinde olan temel değişkenlerden biridir. Bilindiği üzere faiz oranını etkileyen çok sayıda faktör bulunmaktadır. Merkez bankasının para politikası uygulamaları da bu faktörler içerisinde yer almaktadır. Türkiye’de 2021 yılı Eylül ayından itibaren Merkez Bankası politika faizinde indirim sürecine başlamış ve dört ay içerisinde toplamda 500 baz puan indirim yaparak faiz oranını %14 düzeyine getirmiştir. Geçen zaman içerisinde beklentilerin aksine piyasa faiz oranları ile politika faiz oranının aynı yönlü davranış sergilemediği görülmüştür. Bu çalışmada Türkiye’de 2010:05–2022:05 dönemi için aylık verilerden yararlanılarak politika faizi ile piyasa faizleri arasındaki ayrışmayı meydana getiren faktörler zamanla değişen nedensellik testi yöntemiyle incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, kredi faizlerinin aşağı yönlü hareket etmesini frenleyen faktörler içerisinde ilk sırada döviz kuru değişkeni, daha sonra ise enflasyon, CDS pirimi ve LİBOR faizi değişkenleri yer almaktadır. Gösterge faizine yön veren en önemli faktör yine döviz kuru değişkenidir. CDS primi ve LİBOR faizi etkileyici boyuttaki diğer faktörlerdir. Bu sonuçlar, Türkiye’de döviz kuru ve enflasyon başta olmak üzere diğer iktisadi, siyasi ve hukuki bileşenleri dikkate almadan politika faizinde değişiklik yapmak suretiyle arzu edilen iktisadi hedefleri elde etmenin son derece güç olduğunu göstermektedir.