Yunus Emre Türk Dünyası'nın yetiştirmiş olduğu saygın şair ve düşünce insanlarından biridir. Yetiştiği dönemin zor şartlarına rağmen hoşgörü ve barış dilini şiirlerinde temel alan bir üslup belirlemiştir. Bu üslup onu yüzyıllar boyunca hatırlanan ve saygı gören bir isim hâline getirmiştir. Özellikle yaşadığı dönem göz önüne alındığında Yunus'un dili daha çok takdir görmektedir. 13. yüzyılda Anadolu tarihte örneği az rastlanır bir değişim yaşamıştır. Bu yüzyılın ilk yarısı bolluk, refah ve huzur dönemi olmuştur. Yunus'un yaşadığı ikinci yarısı ise savaşlar, isyanlar, yağmalar ve Moğol baskısı ile geçen, can ve mal güvenliğinin olmadığı bir dönemdir. Çalışmanın amacı da 13. yüzyılın ikinci yarısında ve 14. yüzyılın başlarında yani Yunus'un yaşadığı dönemde, Anadolu'da meydana gelen iktisadi ve ticari hayatın değişimi ortaya koymaktır. Çalışma sonucunda Anadolu'da halk üzerinde yoğun bir vergi yükünün olduğu, huzur ve refahın yerini sefalet ve savaşların aldığı ve iktisadi hayatın sistemsel olarak çöktüğü ortaya koyulmaktadır. Ortaya çıkan yeni durum Anadolu'da büyük göçlerin yaşanmasına, batı bölgelerinde yer alan uç beyliklerinin nüfusunun artmasına neden olmuştur. Beyliklerin doğu tarafından Moğol baskısı ve işgali ile kuşatıldıklarını göz önüne alırsak, Türkler'in batıya doğru olan fetih ve yerleşme politikalarını da daha iyi anlayabiliriz. Devlet otoritesinin olmadığı, yokluk, kıtlık, savaş, yağma ve isyanların olduğu bir dönemde, Yunus'un sevgi ve hoşgörü yaklaşımı, O'nu daha değerli kılmaktadır.