Günümüzde, öğretim ve araştırma gibi akademik faaliyetlerin ötesine geçen üniversiteler, üçüncü bir misyon yüklenerek bölgesel kalkınmanın, büyümenin ve rekabetin kritik aktörleri olarak yaygın olarak kabul görmeye başlamıştır. Büyük çaplı istihdam sağlayıcıları ve hizmet alıcıları olan üniversiteler araştırma-geliştirme, yenilikler, teknolojik gelişmeler, mekânsal bilgi üretimi ve transferi, ağlar ve iş birliklerindeki rolleriyle bölge ekonomilerinin gelişmesine ve büyümesine kayda değer katkılar sunmaktadır. Her ile en az bir üniversite söylemiyle yola çıkılan hükümet politikası sonucunda, 2008’den itibaren Türkiye’deki 81 NUTS-III bölgesinin tamamında en az bir üniversite kurulmuştur. Ancak kurulan üniversitelerin bütün bölgeler üzerindeki ekonomik etkisini ölçen çalışma sayısı yok denecek kadar azdır. 81 NUTS-III bölgesinin 1990-2020 dönemine ait geniş kapsamlı veri setini kullanan bu makale, Türkiye’deki üniversitelerin bölgesel ekonomik kalkınma düzeyi ve büyüme hızları üzerindeki etkisini incelemeye çalışmaktadır. Ayrıca, bu araştırma aynı dönem içinde üniversitelerin bölgelerarası yakınsamadaki rollerine de ışık tutmaya çalışmaktadır. Çalışma, ilk olarak Çoklu Regresyon Analizini kullanarak üniversiteyi temsil eden bağımsız değişkenler ile kişi başına düşen ortalama GSYH olarak ölçülen bölgesel kalkınma düzeyi arasındaki ilişkiyi test etmektedir. Daha sonra, bağımsız değişkenlerin 1990-2020 dönemi içindeki ortalama yıllık büyüme hızlarını kullanarak üniversitelerin bölgesel ekonomik büyüme hızı (GSYH büyüme hızı) üzerindeki etkilerini analiz etmektedir. Son olarak, Quadrant Analizini kullanan makale, Türkiye’deki 81 NUTS-III bölgesini dört farklı gelişme kategorisine ayırmakta ve MANOVA-ANOVA analiz yöntemleriyle üniversiteyi temsil eden faktörlerin gelişme kategorileri arasında nasıl farklılaştığını ortaya koymaktadır. Elde edilen bulgular, üniversitelerin bölgelerin ekonomik olarak kalkınmasında, büyümesinde ve yakınsamasında çok yönlü etkilere sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Diğer bir ifadeyle, üniversiteler piyasada oluşturdukları talepler, sağladıkları beşerî sermaye, yaptıkları yenilikler, ürettikleri yeni bilgiler ve oluşturdukları çeşitli ağlarla bölgelerin yüksek kalkınma düzeyine ve büyüme performansına erişmesinde kritik birer araçtır.