Bu çalışmada kronik ürtiker tanısı ile takip edilen hastaların genel özelliklerinin değerlendirilmesi, uygulanan basamak tedavisine yanıt veren ve vermeyen hastaların karşılaştırılması ve prognostik faktörlerin araştırılması planlandı. Materyal ve Metot: Çalışmamızda 27 Haziran 2016-27 Haziran 2017 tarihleri arasında Adana Numune Eğitim Araştırma Hastanesi Alerji ve İmmünoloji Kliniği'nde kronik ürtiker tanısı ile takip edilen 182 hastanın dosyası retrospektif olarak incelendi. Demografik özellikler, laboratuvar değerleri, deri prik test sonucu, otolog serum deri testi sonucu (OST) tedavi başlangıcında yapılan ürtiker kontrol testi, önerilen tedaviler ve yanıtları değerlendirilerek kayıt altına alındı. Hastalar antihistamin direnci pozitif ve negatif olarak iki gruba ayrıldı ve gruplar arasında farklılık olup olmadığı araştırıldı. Bulgular: Çalışmaya 18-72 yaş arasında ortalama yaş 40.56±13.02 olan 128 kadın 54 erkek hasta alındı. Kadınlarda hastalık süresi 25.72±29,85 ay, erkeklerde hastalık süresi 23.26±29.56 ay idi. 99 (70K, 29E) hastada antihistamin ilaç tedavisine direnç saptanmazken, 83 (58K,25E) 3. basamak tedavi uygulandı. Demografik özellikler ile atopi ve dermografizm varlığı değerlendirildiğinde gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Hastalık süresi daha uzun erkek hastalarda antihistamin grubu ilaçlara karşı direnç pozitifliği istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p=0.031) Hastalık süresi ile dermografizim ve otolog serum testi (OST) arasında ilişki bulunmadı. (Sırasıyla p=0.640, p=0.075). Sonuç: Kronik ürtiker tedavisinde antihistamin ilaç tedavisine direnci önceden anlamamızı sağlayacak klinik bulgular ve laboratuvar parametrelerinin saptanması tedavi seçiminde önemlidir. Çalışmamızda OST pozitifliği, kronik ürtikere eşlik eden anjioödem varlığı ve soy geçmişte alerjik hastalık olması, total IgE nin<1 IU/ml ile hastalık süresi uzun olan erkek olgularda antihistamin ilaç tedavisine dirençli olarak bulundu.