GirişÜ riner sistem taş hastalığı, idrar yolu enfeksiyonu ve prostat patolojilerinden sonra üçüncü en sık görülen üriner sistem patolojisidir (1). M.Ö. 4800 lerden beri bilinen taş hastalığında, 1940'lardan sonra taş teşekkülü ile ilgili birtakım fizyolojik gözlem ve araştırmaların sonuçları sunulmaya başlanmış ve kalsiyum ve ürik asidin önemi, idiyopatik hiperkalsiürinin hiperparatroidizmden ayrılması ve taşın böbrekte yerleşim yerleri, taşların kristaloid ve kolloid yapı-ları tespit edilmiştir. Taş oluşumu genetik, ırk, yaş, cinsiyet, beslenme tarzı, sıvı tüketimi, meslek, stres faktörü ve coğ-rafik özelliklerden, dolayısı ile tek bir nedenle değil, çoklu, kompleks ve birbiri ile ilişkili birçok faktörün beraberce meydana getirdiği olayların sonucudur. Üriner sistem taş hastalıklarının görülme sıklığı %12 ile %15 arasında değişmekte olup, ülkemizde yapılan çok merkezli bir çalışmada %14.8 olarak rapor edilmiştir (2). Bu oran pediatrik popülasyonda daha düşük olmakla beraber yaklaşık %2-3 civarındadır (3,4).Üriner sistem taşlarının %35'i kalsiyum oksalat taşlarıdır. Bunun yanında %30-35 mikst kalsiyum oksalat ve fosfat, %15-20 magnezyum amonyum fosfat, %5-10 ürik asit taşları-na rastlanır. Pür kalsiyum fosfat %5, sistin taşları ise %2 oranında görülür. Bunun dışında kalan taşlar enderdir. Boylece taşların %70'i kalsiyum oksalat içerir (5).Perkütan nefrolitotomi (PNL) günümüzde böbrek taşı tedavisinde kullanılan minimal invaziv cerrahi yöntemler-den birisi olup ilk kez 1976 yılında Fernström ve Johansson tarafından tanımlanmıştır. Pediatrik bir hastaya uygulanan PNL ise ilk kez Woodside ve ark.'ları tarafından rapor edilmiştir. Çocuk hastalarda PNL endikasyon, preop değerlen-dirme ve cerrahi teknik açısından erişkin PNL ile benzerlik gösterse de: farklılık gösteren birçok nokta mevcuttur. Çocuk hastalarda böbrek boyutunun daha küçük ve daha mobil olması, üreter, kaliks ve kaliks boyunlarının dar olması; cerrahi tekniği erişkinlere göre zorlaştırmaktadır. Ayrıca komplikasyonlara daha düşük tolerans (kanama miktarı, hipotansiyon) ve kullanılan aletlerin inceliğine bağlı olarak prosedürün zorluğu çocuk hastalarda PNL için belirli bir tecrübe gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bazı otörler tarafından pediatrik PNL öncesi en az 100 erişkin vaka yapılması gerektiği görüşü savunulmaktadır.Çocuk hastalara PNL yönteminin kullanılmaya başlaması ile prosedürde kullanılan cerrahi aletlerin boyutları da tartışılmaya başlanmıştır. Çocuk hastalarda erişkin aletlerinin kullanılmasının belirli avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Erişkin aletleri ile operasyon nispeten daha kolay, buna bağlı olarak operasyon süresi daha kısa ve etkinligi daha yüksek olmaktadır. Ancak bu aletlerle komplikasyon oranı daha yüksek, kanama ve buna bağlı transfüzyon ihtiyacı daha fazla olmaktadır. Ayrıca alet kalibrasyonlarının büyük olması renal parankim defektinin de büyük olmasına neden olmaktadır. Standart erişkin aletlerine alternatif olarak